AK Parti Hükümetinin bugüne kadar altından kalkamadığı en büyük sorunlarından birisi bana göre bürokrasidir. Bürokrasi, resmen ayak sürüyor. Hükümetin başarısız olmasını ister gibi bir tavır takınıyor.
Bu sorunu çözmek hiç ama hiç de kolay değil. Zaten çözemiyorlar da…
Devletin yetkili kademelerinde koltuk işgal edenler, kendi ikballeri için birilerine yanaşıp asli görevlerini resmen savsaklıyorlar. Duyduklarını duymazlıktan, gördüklerini ise görmezlikten geliyorlar.
Çünkü gelirken birilerinin eteklerine yapışarak oraya geliyorlar. Kendilerini de Hükümete, millete karşı değil, eteklerine yapıştıkları kişiye karşı sorumlu sayıyorlar.
O koltuğa gelişlerinde pay sahibi olanları devlete karşı olan sorumluluklarından üstün tutuyorlar. Ne zaman ki bir anlamda ‘ZILGIT’ yerlerse akılları başlarına geliyor.
Bu sorumluluk sahibi olan bürokrasi, memuru koruyup kollama cihetine gidiyor. Şimdi bu yazımı okuyan bürokrat kardeşlerimiz ‘olur mu öyle şey’ diyerek takındıkları tavrın haklılığını ortaya koymaya çalışabilirler.
Bunu kim söylerse kendilerine Adana özelinde bürokrasinin ayak sürüyerek asli görevlerini yapmadıklarını, yapamadıklarını örnekleriyle kendilerine ispat edebilirim.
Hoş, benim ispat etmem neyi değiştirir?
Hiçbir şeyi değiştirmez. Bürokrasinin harekete geçmesine istediğimiz o kadar çok yanlışlıklarla dolu olayları haber olarak değerlendirdik ki, sayısını ben unuttum. Peki, o bürokrasi ne yaptı?
Oturup seyretti.
Seyretmeye de devam ediyor.
Onlar böyle davrandıkça yurttaş bütün olumsuzluğu iktidara fatura ediyor.
AK Parti’de aslında bunun farkında. Lakin ellerinden bir şey gelmiyormuş gibi siyasi iktidar bürokrasiyi çalıştıracak formül bulmuyor, bulamıyor!
Ne zaman ki Sayın Cumhurbaşkanından ZILGIT yer gibi bir uyarı alırsalar etekleri zil çalıyor!
Aksi halde ‘sallabaşı, al maaşı’ formülü…
Ümit ederim ki bürokrasi hazretlerine bir çekidüzen verirler. Hiç ümidim yok ama yine de temenni etmiş olayım. Bence Adana’ya en büyük haksızlığı bürokrasi yapıyor!
Nokta…