Kim kimi nasıl koruyacağını önceden hesap ederek paçayı kurtarmanın hesaplarını yapar ise, buna da birileri çanak tutar ise ortaya çıkan sonuç ‘Elde var sıfır’ olur.
Ne demek istiyorum diye bana soracaksınız. Bunu biliyorum. Merakınızı gidereyim. Bu memleketten kanunlar borçludan ve suçludan yana!
Bunu bana yıllar önce hakim bir arkadaşım söylemişti. Nasıl yani? Diyerek hayret ifadesinde bulunduğumda ‘Borçlusunuz. Alacaklının rızası alınmadan alınan borcu taksitlere bölerler. Alırsın cezayı, belirli oranlarda suçludan yana tavır konularak indirirler’ cümleleri ile başlayan açıklamaları bana yaptığında hakim arkadaşıma hak vermiştim.
İşte o yıllar öncesinde duyduğum bu ifadelerden sonra yıllar sonra bürokraside açılan soruşturmaların, birilerini kurtarmak, aklamak adına açılan soruşturmalar olduklarını söyler duruma geldim.
O kadar net ifadelere sahip olmamın elbette bir sebebi var.
Hakkında soruşturma açılıp aklanan, aklanması için onlarca taklaların atıldığı o kadar çok soruşturmalara şahit oldum ki, ben kendi adıma soruşturmanın açılmasının. muhakkik tayinlerinin, memuru korumak ve kollamak adına düzmecelerin sıralandığı eylemlerin tanıklığını yaparsanız, siz de benim gibi düşünürsünüz.
Adana özelinde soruşturma açılması zorunlu olan onlarca haber yaptık. Bu haberlerden sonra kim harekete geçti?
Geçtilerse ne yaptılar? Kimi muhakkik tayin ettiler? Muhakkikler aklaması istenilenleri nasıl akladılar?
Size o kadar çok örnek verebilirim ki, boş yere soruşturma açmasınlar. Boş yere kırtasiye ve zaman kaybına sebep olmasınlar. Sonuç ne oluyor? Onu da hemen söyleyeyim.
Yazan, çizen tabiri caizse ‘Yazdığına yazacağına pişman oluyor’…
Makamdan uzaklaşmamak için her şeyini feda eten o kadar soruşturma açılması gerekenler ile bu tür soruşturmaları açan insanlar gördüm ki, haddi hesabı yok.
Bu konularda soruşturma açılmasını bekleyen biz gazetecilerin sevindiği, mutlu olduğu konu olmuyor mu?
Oluyor elbette…
Soruşturmalardan aklananlar kamu vicdanı önünde aklanamıyorlar. Yeri geldiğinde ‘Şunu yapan kişi…’ diyerek başlayan cümleler ile kendisi sağ ise kendisi hakkında, kendisi sağ değilse arkasından bir şekilde methiyeler düzülüyor!
Soruşturma geçirenler o kadar pişkinlik gösteriyorlar ki, ar damarları çatladığı için dönüp ‘bizler hakkında şikayetçi olmak için mahkemenin yolunu tutuyorlar.
Elbette ‘oradan da şamar yiyorlar’ ama ar damarları çatladığı için ayıplarını örttüklerini sanarak yargının yolunu tutmayı tercih ediyorlar.
Bu kadar durum tespitinden sonra bir çift sözüm de Ankara’da bakanlık yetkililerine olsun. Yani bakanlığın etkili ve yetkili isimlerine olsun diyorum.
‘Aslında biz gazeteciler içinizdeki çürük elmaların temizlenmesine yardım ediyoruz. Lakin sizlerde çürük elmalardan rahatsız değilsiniz. Eğer rahatsız olsaydınız aslanlar gibi hesap sorar, tuttuğunuz gibi çürük elmaları çöpe atardınız. Unutmayın, çürük elma sepetindeki diğer elmalar da bir gün gelir çürürler…’