Devletin valisi ol, evinden çıktığında seni makam arabası ile alsınlar.
Aracının önünde eskort araçları. Sana selam duran onlarca polisin selamları arasında İstanbul’un Valilik Makamının kapısından içeriye gir.
İstanbul gibi metropol bir şehre hükmet.
Ve bugün düştüğün acı tabloya bak.
O sana her gün selam duran polislerden iki genç arkadaşımız senin koluna girsin. Sen vatan hainlerinin örgütünden olma suçu ile adliyeye doğru yürü…
Ne kötü bir tablo değil mi?
Hainlerin, çetecilerin, haşhaşilerin valisiymiş de haberimiz yokmuş!
Meğer salya sümük hocanın müridiymiş!
Gezi olayları sırasında tanıdı tüm Türkiye onu. Boyuna bosuna bakınca adam sandık.
Adam sandık da ‘kaba sardık döşeği’ oldu…
İstanbul gibi metropol bir şehirde valilik yapma şerefini veren ülkene ihanet et!
Allah cezasını öbür dünyaya bırakmadan bu dünyada vermeye başladı. Bu fotoğraf karesinde yer alması dahi bir insan için aşağılık bir duygu.
Adana’da da bir vali yardımcısı tıpkı bu İstanbul’un eski valisi gibi hain örgütün mensubu olmak zannı ile açığa alındı. Adana’daki vali yardımcısı da hainlere mali kaynak temin edecek işlere bulaşmış.
Meğer koynumuzda yılan beslemişiz.
Şimdi bu hainlerin adalet önünde kendilerini savunur iken hangi savunma moduna girdiklerini inan merak ediyorum.
İnkâr mı edecekler?
Yoksa hayatlarında bir kez delikanlı olup ‘evet, biz buyuz’ mu diyecekler?
Ben bunların delikanlı olacaklarını düşünmüyorum. Kıvıracaklar tıpkı dansözler gibi.
Ama yüce Türk adaleti kıvırmalarına izin vermeyecek.
Fazla söze gerek yok aslında. Tablo ortada. Gezi olaylarında eski vali efendinin tutum ve davranışları ile az çok ne olduğunu fark eder gibi olduk ama son 15 Temmuz darbe girişimi bütün hakikatleri ortaya koydu.
Allah bizi ve ülkemizi bu haşhaşilerden korusun.
İnanıp direkten dönmüşüz ülke olarak. Allah bir daha böylesine kara günleri ülkemize yaşatmasın. Biz de bu fotoğraf karelerini asla görmeyelim.