Türk insanı denince akla ‘Yasak olan ne varsa onu yapar’ diyerek yorumlamış olsak sanırım eksik bir ifade kullanmamış olurum.
Araç kullanan sürücülere yasaklara uyma konusunda ne kadar söylerseniz söyleyin, maalesef bir türlü yerine getirme yerine yasak olanı gerçekleştirmek için adeta yarışa girerler.
Trafikte standart ışık donanımı ve mevzuata uygun ışık kullanımı maalesef diyorum, son dönemlerde aşırı derece yasaya aykırı bir şekilde gerçekleşiyor.
Yolda aracınızla seyir halinde iken arkanızdaki araçtan araç sürmenize engel olan far ışıklarıyla rahatsız edilip yol istendiğinize sanırım sizlerde bir şekilde maruz kalmışsınızdır. Karşınızdan gelen aracın yasak ışık donanımı nedeniyle rahatsız olup gözlerinizin adeta göremeyeceği kadar gözünüze ışık tutulduğu olmuştur.
Sahi, bu yasak ışıkları kullananlar tavşan avcıları, onların bu yasa dışı uygulamalarına maruz kalanlarda tavşan mı?
Tam bir tavşan avı ortamı!
Emniyet Genel Müdürlüğü konuyu aynen şöyle yorumluyor. “Karayollarında seyir halinde bulunan araçlarda, standartlara aykırı ışık donanımları bulundurulması ve trafik güvenliği ile can ve mal emniyetini tehlikeye düşürecek şekilde geceleri sis ve uzun hüzmeli ışık donanımlarının mevzuata aykırı ve ayarsız kullanıldığı, standartlara aykırı olarak farklı renk, aşırı parlak ve çok sayıda led, projektör vb. uygulamalarda artış olduğu görülüyor”
Evet, Emniyet Genel Müdürlüğü konuya ‘Son günlerde artış görülüyor’ diyerek yaklaşıyor.
O vakit bu konuda ciddi bir denetim gerçekleştirilmelidir. Adana’da bu anlamda yeterli bir denetim yapıldığına dair biz gazetecilerin tanıklık ettiği bir olaya tanıklık etmedik. Bu nedenle yetkililerden bu konuyu ciddiye alarak denetimlerini sıkılaştırmalarını rica ediyoruz.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 63. Ve 64. Maddelerinin ihlali anlamına gelen bu yasak konusunda yeterli denetim yapılır ise kanımca doğru bir işlem yapılmış olacaktır.
Konu trafikten açılmış iken bir önemli konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Son dönemlerde insanlar elektrikli bisiklet ve düşük kapasiteli motosikletler satın alarak ulaşımda kullanmaya başladılar.
Düşük kapasiteli motosikleti alıp plaka ve araç sigortası yaptırma zorunluluğu olmayan motosikletler, daha sonra başka bir motor takarak ihlali ve suçu aşırı derecede işlemeye başladılar.
Bu tür motorların yüzünden trafikte kazalar artmaya başladı. Bu anlamda da Adana Trafik Şube Müdürlüğü yetkililerin konuya biraz daha ciddi anlamda yaklaşmalarını kendilerinden rica etmiş olalım.
Adana trafiğini resmen rezil eden ve trafik kurallarına uymayan kesim hangi kesimdir? Diye bana bir soru sormuş olsanız ben direk olarak dolmuşçular diyerek yanıt veririm. Bu dolmuşlara kimse karışamaz mı? Resmen karışmıyorlar.
Ne etkili ve yetkililer, ne de dolmuş birlikleri... Bunu da dipnot olarak vermiş olalım.
TRAFİKTEN ÖNCELİKLE 1970' LER DEN KALAN ARAÇLARI ÇEKSİNLER. EHLİYETLERİN TEKRAR GÖZDEN ADAM GİBİ GEÇİRİLMESİ GEREK. BİR KOLU YOK TRAFİKTE. SAĞIR DUYMUYOR ÖZEL TERTİBAT DESEN O DA YOK TRAFİKTE. BİR GÖZÜ GÖRMEZ TRAFİKTE. AB UYUM YASALARI SÖZDE. DOKTORUN KANAATİ DENEMEZ. NET KURALLAR KONULMALI.