Bu yükselen ses yeni bir ses değil. Tanıdık bir yerden gelen ve daha öncesinden alışık olduğumuz bir ses bu ses…
Zeytin ağaçlarına dokunmayın…
İsyan eden zeytin üreticileri… Zeytinlerin kesilerek maden sahası alanına dönüştürülüp birilerinin para kazanmasına endeksli bu uygulamaya gösterilen tepkiyi doğru buluyorum. Zeytinlerin korunmasına yönelik kanun maddeleri var ama yönetmelik ile zeytinlere dokunuyorlar!
Böyle de bir durum var ortada. Daha öncede Adana’da ‘zeytinlerimizi kesmeyin’ diyerek günlerce eylemler yapıldı. Hatırlayın…
Adana'da 200 dekar alanda 35 yıl önce kurulan ve içinde 386 çeşit zeytin türünün bulunduğu Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zeytin Gen Bahçesi'ndeki yaklaşık 100 zeytin ağacı, araziye fen lisesi yapılacağı gerekçesiyle Adana Valiliği İl Özel İdaresi'nin ekipleri tarafından gece operasyonuyla kesildi.
Peki, kesilen zeytin ağaçlarının olduğu bölgeye Fen Lisesi yapıldı mı?
HAYIR…
Yapılmadı.
Bir gece operasyonu ile ağaçlar kesildi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına karşın o güzel ağaçlarımız kesildi, yok edildi.
ÇÜ yetkilileri o tarihte büyük tepki gösterdiler bu olaya.
Öğretim üyeleri, sökülmek istenen ağaçların önünde öğrencileriyle ders yaptı, iş makinelerinin çalışmasını engelledi.
Dönemin Adana Vali Yardımcısı Reşat Özdemir bu bahçenin gen bahçesi olmadığını iddia edip, "Buranın gen bahçesi olduğunu ispat etsinler, bu mesleği bırakıp, kendimi oraya gömerim" demişti. Reşat Özdemir, söz konusu alanın 2'nci veya 3'üncü sınıf zeytinlik olduğunu savunmuş, zeytinlerin üniversite tarafından kaçak dikildiğini iddia etmişti.
Buyurun buradan yakın. Vali Yardımcısı mesleği bıraktı mı? Hayır… Kendini oraya gömdü mü? Hayır…
Olan zeytinlere oldu…
Fen Lisesi yapılmadı, sözler havada kaldı…
Hatırlatayım istedim…
Maden sahaları için zeytin ağaçlarını yok etmeyin…
x
BİLBORDLAR ÜCRETSİZ Mİ?
Adana’nın değişik bölgelerinde bilbordlar reklamlarla süslenmiş, adeta bezenmiş durumda. Kafanızı çeviriyorsunuz her yerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun reklamlarıyla karşılaşıyorsunuz.
CHP’li Büyükşehir Belediyesi ile yine CHP’li Seyhan ve Çukurova Belediyelerine ait bilbordlarda Kılıçdaroğlu’nun vatandaşa yönelik ‘İktidara gelirsek….’diye başlayan vaatlerine okuyoruz. Hoş, bu tür afişler MHP’li Hüseyin Sözlü döneminde de bilbordlarda yer almıştı.
Sözlü döneminde de Devlet Bahçeli’nin ve MHP’nin etkinlikleri bilbordları kaplıyordu.
Gerçekten bilmediğim için soruyorum. CHP Genel Merkezi, bu bilbordlardaki reklamlar için ücret ödüyorlar mı? Kanımca ödemiyorlar. Bende oluşan intiba bu istikamette, onu peşinen söyleyeyim. Bu kadar bilbordlara çıkan ilanların ücretinin altından kalkmak pek mümkün gözükmüyor…
Belediye CHP’li olunca bilbordları süslüyorlar diye düşünüyorum.
Aslında bilbordların belediyeler tarafından kullanılıyor olması yeni bir uygulama değil. Geriye dönük AK Partili Belediyelerin döneminde de yıllarca bu reklam yöntemi tercih edilen bir yöntemdi.
Ne diyelim…
Bal tutan parmağını yalarmış!