Adana turizm için adeta bir hazine yeter ki bu hazineyi en iyi şekilde değerlendirelim. Kentimiz kültür turizmi açısında tarih ve doğa harikası yerlere sahip olmasının yanında deniz, kum ve güneş tatili olanağını da sunuyor.
İşte bu doğa harikası yerlerimizi tanıtmak amacıyla öncelikli amacımız kentin tamamına turist çekmek ve dünya genelinde bilinir kılmak.
Adana’yı yaşanır kılmak, Adanalının refahlarını artırmak, Adana’dan ilelebet gururla bahsetmek isteniyorsa Adana’nın bir cazibe merkezi yapmalıyız.
Türkiye’deki ve dünyadaki diğer şehirler markalaşmak için cazibe merkezleri oluşturmaya çoktan başladılar bile. Biz de buradan yola çıkarak kendi markamızı oluşturmalıyız.
Adana da hala hazırda bulunan birkaç nokta üzerinde çalışılmalı, mesela; tarihi eski Adana sit alanı, Saat kulesi, Taşköprü, Anavarza, Misis, Kozan, Yılankale gibi marka değeri yüksek olan yerler pazarlanacak ürün haline getirilip tanıtılmalı.
Elimizde Türkiye’nin en büyük alana sahip keşfedilmemiş efesi(Anavarza),Ortaçağ şövalye şatolarını andıran Yılan kale, Sultanahmet’i aratmayan Sabancı camii, Dünyanın ikinci Türkiye’nin ise en yüksek Saat kulesi, Dünyanın yaşayan en eski taş köprüsü var, Adana için bütün bunlar pazarlanacak hazinelerdir.
Adana’nın hem Dünya hem de Türkiye turizm pazarında söz sahibi yapacak projeler üretilmeli, şehrin marka değeri yükseltilmeli. Adana’ya can verecek yeni projelere ihtiyaç vardır. Merak uyandıran, ağızdan ağza konuşulan ve haber değeri olan projelere ihtiyaç vardır. Adana’nın çehresini değiştirecek projelere ihtiyaç vardır. Mesela; Doğu Akdeniz’in en büyük hayvanat bahçesi, Disneyland tarzında ADALAND, Baraj gölü ortasında Dubai gibi gökdelenler, Tarihi kültür yolu oluşturulmalı, trafiğe kapatılıp mitolojik sahnelerle donatılmalı ve şehir estetiği oluşturulmalı, yapılacak devasal projelerle Adana bir cazibe merkezi olabilir.