Oldum olası sokakta yere tükürenlerden iğrenirim. Yere tüküreni gördüğüm zamanda kendisini uyarmadan geçmem. Geçtiğimiz günlerde başıma böyle bir olay geldi. Hem de kentin marka değeri yüksek bulvarlarından biri olan Ziyapaşa’da ‘’hayır olmaz’’ demeyin bal gibi oldu.
Bulvarda yürürken birden bir amca ağzındaki dolu tükürüğü o hepimizin bildiği sesle kimseye aldırmadan yere doğru bıraktı. Sesi duyar duymaz eylemi gerçekleştiren amcaya dönerek ‘’yaptığınız doğrumu’’ dedim. Amca pardon demesine dedi ama ardından da ‘’napacaktım ya’’ demez mi? Bir an dondum kaldıktan sonra, ‘’devam et o zaman’’ diyerek uzaklaştım.
Sonra düşündüm. Bazı belediyeler karar alıyor yere tükürene ‘’yok efendim şu kadar ceza’’ falan felan ya bırakın Allah aşkına. Bu işler cezayla düzelmez. İş kişinin kendisinde bitiyor. Belediyeler veya emniyet adım başı herkesin başına adam mı dikecek, bunların önlenmesi için.
2000’li yılların ilk çeyreğine yaklaşıyoruz. Bu çağda insanlarımız sokağa tükürülmeyeceğini halen bilmiyorsa vay ki bize vay.
Sokağa tükürenlere şunu da hatırlatalım; Bilimsel verilere göre, insan tükürüğünde yaklaşık 600 değişik mikrop bulunuyor. Bir santimetreküp tükürük yaklaşık 250 milyon mikrop taşıyor.
Hastalık durumunda tükürüğün taşıdığı mikrop sayısı daha da artıyormuş. Yere tükürme ile verem, kronik bronşit, zatürre ve grip gibi hastalıklarda bulaşabiliyor
Tüm bunların yanında yere tükürmek ruh sağlığını da olumsuz etkilediği gibi insanları tiksindireceğinden kızgınlığa ve strese neden oluyor.