Hükümet tarafından piyasaları rahatlatıcı açıklamalar birbiri ardına yapılıyor. Alınan ve yapılan tüm açıklamalara karşın özellikle küçük esnaf iş yapamamasından dolayı adeta perişanları oynuyor. Geçen yılın aynı dönemine göre bu aylarda işler yüzde 50’nin üzerinde düşmüş durumda.
Esnafın kullandığı bir çok ürüne yıl içerisinde yüzde 100’lere yakın zamlar yapıldı. Esnaf maliyetlerinin artmasına karşın bunu sattığı ürüne fiyat farkı olarak yansıtamıyor. Yansıtsa bir dert yansıtmasa bir dert. Bir çok esnaf gelen zamlara karşın ürünlerini geçen yılın fiyatlarından satarak ayakta kalabilmek için her yolu deniyor.
Ayakta kalmak isteyenler işletmelerini borç harç içerisinde açık tutarken, bir çoğu da işyerinin kapısına kilit vurmak durumunda kalıyor.
İşte içler acısı durumda olan ve işletmelerini ayakta tutmak isteyen esnafın hükümetten beklentisi var. Bu beklentilerin başında vergi yükü geliyor. İş yapamayan esnaf birde ağır vergi yükleri altında adeta eziliyor.
Piyasaları rahatlatıcı açıklamalar ve tedbirler devam etmeli. Ancak esnaf ve sanatkarlarımızın vergi ve sosyol güvenlik pirim yükleri bakımından hafifletici önlemler de zaman kaybedilmeden alınmalı. Ticari araçlara yönelik vergi indirimleri devam ettirilerek istihdama katkı sağlanmalı.
Kira stopajı da esnafa haksızlık ve külfet olarak yüklenen bir yük. Aslında bunu para kazanan işyeri sahibi ödemesi gerekirken, Esnaf her ay kira gelirlerinden doğan kira stopajını kendisi ödüyor. Kiranın yüzde 20'si olan stopajın yanında bir de damga vergisi ile yüzde 20'nin de üzerine çıkan bu oran ya tamamen kaldırılmalı ya da yüzde 5'e düşürülmeli.
Yok olmama mücadelesi verem esnafımız birçok vergi ve giderlerini ödemeye çalışırken en azından haksız yere alınan kalemlerden kurtarılarak, üzerlerindeki vergi yükü azaltılmalı.
Ülke ekonomisinin can damarı olan esnaf ve sanatkarımızın bu beklentileri boşa çıkartılmamalı.