Hemen her şey İstanbul seçimlerine kilitlenmişti. Nisan ayından buyana adeta İstanbul ile yatıp kalkmıştık. Merkezi hükümet ile yerel yöneticiler çalışmalarını yenilenen İstanbul seçimlerine endekslemişti. Ve nihayet İstanbul seçimleri bitti ve 10 gündür gerçek gündeme döndük.
Adana özeline bakacak olursak durum hiçte parlak değil. Büyükşehir Belediyesi borç batağına saplanmış. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar belediyeyi borç batağından nasıl kurtaracağının hesaplarını yaparken, bir yandan da bankamatikçileri belediyeden ayıklamaya çalışıyor. Zeydan başkanın durumu bir hayli zor görüküyor. Zorlukların altından nasıl kalkacak merakla bekliyoruz.
Büyükşehir Belediyesi böyle durumda iken kentteki işletmelerin ve piyasaların iyi durumda olduğunu beklemek doğru olmaz. Kentteki irili ufaklı bir çok işletme borç batağında nefes alabilmek için kendilerine uzatılacak yardım elini bekliyorlar.
Çarşı merkezinin yanı sıra kentin Bağdat Caddesi olarak adlandırılan Turgut Özal Bulvarı’nda işletmeler adeta kan ağlıyor. İşletme sahipleri düşen cirolarına çare ararken yüksek işyeri kiraları ve birbiri ardına gelen elektrik, doğal gaz, çay ve şeker zamları karşısında iyice çıkmaza doğru gidiyorlar.
Bir çok işletme sahibi işyerlerine ‘’devren kiralık’’ yazılarını asarken, bir çok işyeri de kapısına kilit vurmak durumunda kalıyor. Her bir işletmenin kapanması demek işsizler ordusuna bir o kadar kişinin katılması demek.
Bu duruma bir an önce son verilmeli. Yani zordaki işletmelere destekler sağlanmalı. Piyasa çarklarının dönmesi için işletmelere ‘’can suyu’’ sağlanmalı. İşletmelerin bu durumda olduklarını Adana Milletvekillerimizin de bildiklerine eminim. Kendilerinden bu işletmelere . destek verilmesi için gerekli adımları bir an önce atmalarını bekliyoruz.