Arkadaş çevremizle bir araya geldiğimizde bu soruyu kendimize soruyoruz sürekli olarak. “Biz gençler siyasetçilerden ne istiyoruz?” diyerek başlayan cümleleri kuruyor ve buna yanıt arıyoruz.
Elbette her bir gencin beklentisi farklı oluyor. Ancak temelde bugün ‘Z kuşağı’ diyerek alfabenin en son harfine getirilip isimlendirilen biz gençlerin ne istedikleri çok önemli ve bunun da siyasiler tarafından dikkate alınması gerekiyor.
Alınıyor mu?
Bence hayır…
Her partinin siyasetle uğraşan gençlik kolları var. Bu gençlik kolları belirli işleri yaptırmaya yarayan, usta çırak ilişkisi içinde götürülerek politika üretmekten daha çok yardımcı eleman gibi kullanılan gençlik kolları olduklarını biliyoruz, yaşıyoruz.
Biz gençlerin siyasilerden öncelikle beklentilerini sıralamak istiyorum.
Birinci önceliğimiz aş ve iş istiyoruz. Her yere üniversite açıldı. Binlerce üniversite mezunu var. İşsiz ve evine ekmek götüremez durumda. Bu gençlere iş imkanları yaratılmalı.
İkinci önceliğimiz adil ve demokratik bir yönetim istiyoruz. Bunun da bizlere yansımasını temenni ediyoruz. Kendimizi huzurlu bir ortamda görmek, başımıza her an bir sorunun gelmeyeceği bir ülkede yaşamak en büyük arzumuzdur.
Yine önceliklerimiz arasında özgür olmak istiyoruz. İnsan haklarından soruna kadar yararlanmak istiyoruz. Korkudan uzak bir toplum olmak istiyoruz. Yarına umutla bakan bir nesil olmak ve gelecek nesli de bu ilkelere bağlı olarak yetiştirmek istiyoruz.
Umutlu bir gelecek olmak arzusundayız. Umutlarımızın yeşermesi gerekiyor. Aksine köreltildiği bir dünyada yaşıyoruz. Kaçıp başka yerlere giderek yabancılaşmadan kendi ülkemizde ekonomisi oldukça iyi bir aile toplumunun temelini atarak yuva kuran bir nesil olmak arzusundayız.
Dizi izleyen, oyun oynamaktan kalmayan, elinden cep telefonu düşmeyen bir nesil değil, üreten, çalışan, teknolojik devrimin ortasında yer alarak katkı koyan, ülkesinin ekonomisini kalkındırmak adına mücadele eden bir gençlik olmak benim en büyük arzumdur.
Bunu sürekli olarak biz gençler kendi aramızda konuşurken dahi neden bunu başaramadığımızın sebeplerini araştırmayı da ihmal etmiyoruz. Gençlerin akıbetini temin edenler de yine siyasiler. Yani ülkeyi siyaseten seçilerek yönetenler. Yani biz gençlerin akıbeti yine siyasetçilerin ellerinde oluyor. Dolayısıyla oturup onların alacakları kararlara uymak da bizlere düşüyor.
Siyasetçiler yanlış yapıyorlar mı? Elbette yapıyorlar. Yanlışlıklarının faturasını da bizler ödemek zorunda kalıyoruz.
Sosyal güvencesi olmayan, parası olmadığı için evinden dışarıya çıkamayan bir genç nesil olmak istemiyoruz. Bunun içinde siyasetçilerin biz gençlere yönelik olarak ‘bize danışarak, bizlerden fikir alarak, ne istediklerimizi bilerek’ bizlere yönelik çalışmalara imza atmalarını istiyoruz.
Eminim ki her siyasi partide yer alan gençlik kollarındaki arkadaşlarımızda bizler gibi düşünüyorlardır. Onların da temel istekleri bu istikamettedir.
Yarınlar daha güzel olacak. Buna inanıyorum.
Çünkü ülke olarak zor günlerden geçebiliriz ama yarına dair umutlarımız, beklentilerimiz büyük. Bunu da becerebilecek, altından kalkacak kapasiteye sahibiz. Yeter ki gücümüzün ve kudretimizin farkına varalım
Hayırlı günler diliyorum.