Ülkedeki tarım politikasındaki yanlışlıkları dile getiren toplumun her kesimindeki akil insanlardan sonra siyasette bu rahatsızlığını dışa vurmaya başladı. Hem de iktidar ortağı olan MHP, rahatsız olmaya başladı.
Bu rahatsızlık nereye kadar varır bilinmez ama çiftçinin içine girip konuşur iseniz yaşadıklarını dinlemiş olsanız, duyulan rahatsızlıkları da not edebilirsiniz. Son olarak TBMM’de MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı Beyi dinledim, izledim. Konuşmalarına bakınca ‘MHP’de artık rahatsızlık duymaya başlamış’ yorumunu çıkardım.
Meclis kürsüsünden dile getiriyorlar bu rahatsızlıklarını. TMO’nun fiyat belirleme yöntemini yanlış buluyorlar. Her defasında dile getirdikleri “piyasa fiyatları oturmamışken gümrük vergilerinde radikal seviyelerde düşüşe gitmek doğru değildir” tezinde ısrarlılar.
Milletvekilleri meclis kürsüsünden başta buğday olmak üzere ürünlerin maliyetleri hesaplayarak ‘buğday fiyatları maliyetleri karşılayacak seviyede değil’ diyorlar. Bir yetkili de ortaya çıkıp eleştiren vekillere veya yetkiliye ‘yanlış hesap yapıyorsunuz, durum bu değil’ yanıtını vermiyor.
Destek konusunda eleştiri getiriliyor, tarım politikasındaki ithalat ve ihracat durumlarında yanlışlıkların olduğundan şikâyetler geliyor. Geliyor da geliyor…
Buğday ile mazot hesabı yaparsanız zaten buğdayı hiç ekmezsiniz! Bir de böyle durum var ülkede. Gübre fiyatlarına diyecek söz bulamıyoruz.
Eskiden buğday ile bir bardak çay hesabı yapılırdı. Şimdileri yüksek döviz ve enflasyon sonrasında hesap dahi yapılamaz oldu.
Böyle bir durumla karşı karşıyayız.
Tarım politikasında eleştiriler var da hayvancılık sektöründen eleştiriler gelmiyor mu? Yem fiyatlarından rahatsızlık var. Et kesiminde daralma var. Koyun ihraç etmenin verdiği rahatsızlık var. Bütün bunları alt alta sıralayarak verilere ulaşmak çok zor değil aslında.
Tarımın içinde bulunduğu sıkıntıları atlatabilmenin de reçetesini yazarak acilen tedavi yoluna gidilmelidir. Turunçgil üreticisi ürettiği ürünü satamaz durumdayken, ağaçları kesmeye başlarken, pamuk ekiminde azalma, buğday ekiminden kaçınma, ayçiçeği ekiminde ise sıkıntılar varken tarım politikalarının yeniden gözden geçirilip üretici adına çıkış yolu bulunmasının zarureti doğmuştur. Geç kalınmaması da gereklidir.
Önceki gün Tarım İl Müdürlüğüne başvuran bir üretici ile karşılaştım. Turunçgil bahçesine bir arazi makinesi almış. Bu makineye ait destekleme konusunda bir müracaatı olmuş il müdürlüğü bünyesine. Konunun akıbetini öğrenmeye çalışmış. Kendisine bu konuda ‘araştırıp döneceğiz’ denilmiş. Yani bir kuralın olması gerekiyor. Onun da üreticiye anlatılması gerekiyor.
Bu aralık böyle de bir sıkıntı var memlekette…
Bu yıl çetin geçecek ve üretici açısından da zor bir yıl olacağa benziyor. Tüm üretici kardeşlerimize sabırlar diliyorum.