Türk tarımının yaşadığı sıkıntıları müteakip defalar bu sütunlardan dile getirdik. Sorunun çözümü adına da dilimizin döndüğünce uyarılarımızı yaparak halisane kendi adımıza yararlı olmaya çalıştık. Ümit ediyorum ki sıkıntılar önümüzdeki süreçte çözülür.
Bugün tarımda kadınların üretime olan katkılarından bahsedip bazı tespitlerde bulunacağım. Tarım sektöründe yaklaşık olarak 2,4 milyon kadın üretime katkı sunuyor. Bu kadınlarımız aynı zamanda hem evlerini çekip çeviriyor. Hem de üretime tarımsal katkı sunuyor.
Bence kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık yapılmalı, yıpranma payı, çalıştıkları her yıl için ilave olarak 120 gün emeklilikte yaşı erkene çekme, sosyal güvenlikte ise yüzde 50 oranında prim desteği verilmelidir.
Bunu çok önemsiyorum kendi adıma. Kadın, evinde olduğu gibi tarlada da emek sarf ediyor. Yeri geliyor 12 saatin üzerinde çalışıyor.
Tarımda çalışan kadınların yüzde 80’i ücretsiz işçi konumundalar. Yani ailelerine katkı olması adına ücret almadan çalışan kesim bunlar. Ve bu kadınların yüzde 95’inin sigortası yok. Geçimlerini zor sağlayan aileler sigortayı nasıl yatırsınlar? Erkekten daha çok çalışıyorlar ve sosyal güvenceleri yok.
Anneden babadan gördükleriyle, geleneksel yöntemler uygulayarak tarımda çalışıyor bu kadınlarımız. Eğitim anlamında tarımda nasıl çalışacaklarına dair bilgi aktarımını da vermiyoruz bu kadınlarımıza.
Bu işe bir yerden başlamak gerekiyor ise öncelikle tarımda çalışan kadınlarımızın sigortalı olmaları gerekiyor. Bunun içinde devletin yüzde 50 oranında prim desteği vermesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Söz konusu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, böylece kayıt dışılık da önlenmiş olacaktır.
Tarım Bakanlığı’nın bu anlamda bir çalışma başlatmasında yarar görüyorum. Artan ekonomik koşullar altında hayatları zor idame ettiren çiftçilerimizin bu konuda atılacak adımlar ile ellerinin de güçleneceğini düşünüyorum. Bir yerden başlamak gerekiyor.
Kadınlarımız sadece tarımda çalışmakla kalmıyor. Aynı zamanda evlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak büyük veya küçükbaş hayvan besleyerek üç işi bir arada yapıyorlar. Yani tarımda, hayvancılıkta ve evine bakmakla mükellef oluyorlar. Çok ağır yük yüklüyoruz…
Farkındayız. Bizim ağır yük yüklediğimiz bu kadınlarımızın sıkıntılarına çare bulmak adına acil bir eylem haritası çıkarılmalı, devletimizin yetkililerinin bu anlamda bir çalışma başlatmasının da zamanının geldiğini düşünüyorum.
Dilerim sıkıntıları kısa zamanda aşacak çözüm yolu bulunur.