Türk tarımında tarımsal üretimi artırmaya yönelik teknolojik desteği sağladığımız vakit daha çok verim ve kazanç elde ediyoruz.
Asıl amaç hasadından maksimum verimi almaya yönelik olmalıdır çiftçimiz adına. Tüm yılını tarlasında geçiren çiftçinin emeklerinin araya gitmemesi, kazancının daha fazla olması ve ürünün değer kazanması gerekiyor. Bunu sağlar iseniz o vakit Türk tarımı kalkınır. Tarım sayesinde de ülke ekonomisi güçlenir.
Teknoloji tarımın vazgeçilmezi oldu. Ürün kaybını önlüyor, kısa zamanda ürünü ekmek, yetiştirmek ve maliyetleri de aza çekmek adına teknoloji bulunmaz nimet gibidir. Çevremizdeki tarımla uğraşan insanların teknolojiden ne kadar memnun olduklarını görüyoruz, yaşıyoruz.
Ürünün değerlendirilmesinde devletin aradan komisyoncuyu, tüccarı çıkarıp ürünün tam değerini verip zamanında ödeme yapması ile çiftçinin yüzü daha da çok gülüyor. Tarıma verilen destekler ile katkı da sağlanır ise ballı börek olur adeta…
Tarımda girdi maliyetlerinin de aşağıya çekilmesi gerekiyor. Mazot, gübre, sulama girdileri, bakım ve işçilik bütün bunlar tarımda girdileri yükselten kalemler. Ürün fiyatlarının bir önceki yıla göre de artışı söz konusu olduğunda girdi maliyetlerinin dörtte biri oranında ancak ürün fiyatı zamlanabiliyor.
Zaten çiftçi ürettiği ürünü satacak duruma gelene kadar borç içinde yüzüyor. Bütün girdiye sebep olan malzemeleri borca alıyor. Faiz ödüyor. Ürünü de yeterince değerlenmez ise bu kez iflasın eşiğine geliyor. Son dönemlerde askıya çıkan bütün icra ilanlarına bakacak olursanız çiftçinin tarlasını, bağını, bahçesini satılık ettiği, icra yoluyla satışa çıkarıldığını görürsünüz.
İcralık satışlarda ciddi anlamda artış var. Çiftçinin bu zulümden kurtulması gerekiyor.
Son 20 yıldır tarım sektöründe teknolojik devrim yaşanıyor. Dünü kadar insan gücüyle yapılan tüm tarla çalışmaları artık teknoloji sayesinde hayata geçirilip kullanılıyor hale geldiler. Bu da dolayısıyla maliyetleri artırdı bir oranda. Çünkü teknolojik yeniliğe ayak uydurmak kolay olmuyor. Sahip olmak istediğiniz alet ve edevatlar oldukça pahalı oluyor.
Türk tarımının devinim kazanması için tarımın paydaşlarının bir araya gelerek kimin ne istediği gerçeğinin öncelikle bir tespit edilmesi gerekiyor. Tarımın paydaşlarının sıkıntılarının bilinmesi gerekiyor. Yurt dışından getirilen tarım ürünlerinin durumunun da acilen masaya yatırılması gerekiyor.
Ekimde getirilen kota konusunun gözden geçirilmesi gerekiyor. Tarımı desteklemek amacıyla alınan radikal kararların yenilenmesi, çağa uygun hale getirilip ekonomik anlamda artışlarla çiftçinin kalkındırılması gerekiyor. Kendi kendine yeterli tarım ülkelerinden birisi olarak övünç kaynağımız olan ülkemizde tarımın ciddi sıkıntılarının olduğunu aslında herkes kabul ediyor. Çözüm üreten ise yok gibi…
Güçlü ülkemizin güçlü tarım sektörünün devinim içinde olması, kalkınmaya yönelik hamlelerin acilen başlatılması gerekiyor. Siyasi partiler tarım adına zaman aralıklı olsa da çalıştay yapıyorlar. Bunlardan çıkan sonuçların da hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü damdan düşenin halini ancak damdan düşenin anladığı gibi çiftçinin halini ancak kendisi bilir sorunlarını ancak çiftçi aktarır.
Bu nedenle üretenin sesine kulak verilmesi gerekiyor. Tarım Bakanlığımızın da ciddi çalışmaları olduğunu biliyorum. Yetmez ama evet misali…
Bu konuda biraz daha hareketlilik sağlanıp teknolojik anlamda Türk tarımının desteklenmesinin zamanının geçtiğini düşünüyorum. Yetkililerden de bu anlamda hareket bekliyoruz diyelim ve yazımıza nokta koyalım.