6 Şubat Kahramanmaraş Depremi ile 11 ilimiz felaketi yaşadı. On binlerce insanımızı kaybettik. Şehirler yerle bir oldu. İnsanlar evlerini bırakıp başka şehirlere göç ettiler. Asrın felaketini yaşanırken yıkılan binaların faturasını herkes birbirine kesmeye başladı. Lakin bir gerçek var ki, 70 yılda 20 imar çıkar Hükümetler de bu faturanın ortağı.
İMAR AFFI VE AF NİTELİĞİNDEKİ DÜZENLEMELER
Türkiye'de ilki 1948'de sonuncusu 2018'de olmak üzere 70 yılda toplam 20 imar affı ya da bu nitelikte yasal düzenleme yapıldı. Bu düzenlemelerin 6'sı 1980 öncesine, 5'i 1980'li yıllarda, 9'u ise 2000'li yıllarda yasalaştırıldı. Buna göre, imar affı niteliğindeki yasal düzenlemeler "gecekondu yasası öncesi dönem", "Gecekondu Yasası'nın yürürlükte olduğu dönem", "gecekondu olgusunun kendini tamamen imar yasasından bağımsız kıldığı dönem", "Gecekonduların imarlı alanlardaki taşınmazlar gibi alınıp satılabildiği dönem"de çıkarılan yasalar ile değişik kanunlara madde eklenmesi yoluyla getirilen düzenlemeler olarak gruplandırılıyor.
AFFA İMZA ATANLAR NEDEN SESSİZ KALIYORLAR?
İmar affı çıkarıldığında Hükümetler genel olarak bu aftan elde edeceği gelire ve siyasi anlamda ranta bakıyorlar. Seçmelerine şirin gözükmek adına seçimler öncesinde çıkarılan aflar ile insanların uygun olmayan konularına izin veriliyor. Elektrik ve su bağlanıp iskân verilerek depreme dayanıklı olup olmadığına aldırış etmeden siyasiler sandığa yansıyacak olan oyları hesap edercesine hareket ediyorlar. Bugün ise gelinen noktada imar aflarının ülkeye ve insanlara büyük zararlar getirdiği gerçeği ile yüzleştik. Toplumun her kesiminden imar affının doğru olmadığına dair eleştiriler ve kanaatler gelirken bu affı çıkaranlar, seçimler öncesinde çıkarmaya çalışanlar ise suskunluğu tercih ediyorlar.
İLK TAŞI GÜNAHSIZ OLANLAR ATSIN
Asrın felaketinde kimin ne kadar suçlu olduğunu bu acılı günler geçtikten sonra çok konuşup tartışacağız. Hani bir söz vardır ya, ‘İlk taşı günahsız olan atsın’ diye. Şimdi günahsız arama yarışı başladı. Lakin bilinen bir gerçek var ki, bu binaların yükselmesinde günahsız kimse yok. Sadece müteahhitleri ve şantiye sorumlularını günahkar etmek yeterli mi?
Bizce hiç yeterli değil. Yapı denetimi çıkmadan önce proje müellifleri de sorumlu. İmara imza atan belediye yetkilileri de, bu yapılaşmanın önünü açıp imar düzenlemesi yapan belediye başkanları ve meclisleri de sorumlu. Eksik malzeme kullananlar kadar, binalarını hiçbir kıstası göz önünde tutmayarak ev satın alanlarda, satanlarda sorumlu. Dolayısıyla günahsız olmadıkları için ilk taşı atacaklarda ortada yok.
AK Parti’nin Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak gözaltına alındı. Maalesef belediye başkanlığından dolayı değil, önceki dönem ortaklaşa müteahhitlik yaptığı evlerin yıkılmasından dolayı belediye başkanı tutuklanmış oldu. Şimdi taşı atacak olan günahsız aramayı bir kenara bırakıp kimin ne kadar olayın üstüne gideceğini izleyerek göreceğiz. En azından bundan sonrası için ne yapmamız gerektiğini tartışarak biran önce bu kararları hayata geçirip arkasında da ciddi anlamda durma zamanı…