TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi, son yıllarda yaygınlaşan ve ‘Kentsel Dönüşüm, Kentsel Rant, Kentsel Yenilenme’gibi kavramların giderek kent olgusunu değiştirdiği dönemde kentli haklarının tartışıldığı “Kentli Hakları” paneli düzenledi.
Seyhan Oteli’nde yapılan “Kentli Hakları” Panelinin açılışında konuşan Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, “Kent nedir?, Kentli nedir?, Yerel Yönetim Nedir, Hak nedir?, İnsan Hakları Nedir?, Kentli Hakları nedir? veya tüm kentlerimizde alabildiğine sürüp giden ve devam da edecek olan kentsel dönüşüm içerisinde bu kavramların geçerliliği, uygulama şekilleri ve birbiri ile ilişkisi nedir? “ sorularına yanıt aranacağını söyledi.
İNSAN ONURUNA YAKIŞAN YAŞAM SAĞLANMALI
Başkan Tüzün, “Kentlerin oluşumu, Yerel Yönetim ve Demokrasi İlişkisi, İnsan Hakları Kavramı ve Tarihi Gelişimi, Evrensel İnsan Hakları Kavramının Yerel Boyutu: Kentli Hakları” konusunda düşüncelerini dile getirerek konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Kentli hakları temel hakların, ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, siyasal hakların ve dayanışma haklarının gerçekleşme alanı olarak, kent düzleminde somutlaşmış halidir. Kentli hakları, kent içindeki insanı temel aldığından daha somuttur. İnsan haklarının uygulamaya geçmesi ve pratiğe yansıması, kentliler için kentli haklarının varlığı ile mümkündür. Kentli hakları, hem kentlinin insan olarak sahip olduğu insan haklarını; hem de bireyin yaşadığı kentin içinde bulunduğu kentsel toplumun üyesi olarak, o kentin kentsel ve çevresel değerleri üzerindeki haklarının tümünü kapsamaktadır.”
Tüzün, “Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının kentlerde yaşadığı çağımızda insan haklarının yaşama geçmesi, kentli haklarının uygulanabilir olmasına bağlıdır. Kentli haklarında temel amaç, kentlilere insan onuruna yakışan bir yaşamın sağlanmasıdır. Kentli haklarının özelliği, bu hakların diğer insan hakları gibi birinci ve ikinci kuşak haklarla dayanışma hakları içerisinde bulunan hakları da kapsamında bulundurması; uygulanabilirliği için ise işbirliği ve dayanışmayı gerektirmesidir. Panelin ana konusu "Kentli Hakları" olsa da, ‘kentsel dönüşüm’ örgütümüzün önümüzdeki süreçte önemli bir çalışma konusu olacaktır. Kentler, kentsel dönüşüm ile yeniden kurulurken kentli haklarının önemine vurgu yapmak bir meslek örgütü olarak önemli görevlerimiz arasındadır. Yerel yönetimlerin pek sıcak baktığı Kentsel dönüşümlerin gerçekleşme döneminde "kentli hakları"nı da kollayan bir tavır ve uygulama içinde olmalarını önemsiyoruz. "Kentlerin toplumdaki organik dayanışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığı" savından hareketle, yerel yöneticilerimizden beklediğimiz dayanışma ve paylaşımı artırarak sürdürmelerini beklemekteyiz.”
TÜTÜNCÜ, “İNSANLAR GİBİ KENTLERİNDE KİMLİĞİ VARDIR”
Mimarlar Odası Genel Saymanı Sinan Tütüncü ise konuşmasında, kentli haklarının hayata geçirilmesinin demokrasinin yerel anlamda işletilmesi, insan haklarının yaygınlık kazanıp uygulanması ile mümkün olacağını ifade etti. Tütüncü, şöyle dedi:
“Kentler, insanlar için yaşam ortamlarından en önemlisidir. Bireylerin kişiliklerinin çok yönlü gelişmeleri yanında, oturma, dinlenme, dolaşım etkinliklerini yerine getirme, kültürel aktivitelerde bulunma ve daha bir çok insanca yaşama ortamını hazırlamalıdır.
Kentsel rant odaklı imar planları, plan tadilatları, kültürel mirasın ve kentin dokusunun bozulması, kentin gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve kentli haklarını dikkate almamaktadır. Merkezi yönetim ve yerel yönetimler maalesef birçok konuda ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile davranmakta, kent sakinleriyle hiçbir projeyi paylaşmadan uygulamaya çalışmaktadır. Mimarlar Odası olarak bizler de kentin, kentlinin haklarının savunulması, kamusal kaynakların talan edilmemesi için hukuki mücadelede bulunmaktayız. Bir kentin karakteri, onun çağdaş mimarisi ve tarihi dokusundandır. İnsanlar gibi kentlerin de tarihleri ve geçmişleri vardır. Bunları korumak kente karşı bir görevdir. Bir kentin çekiciliği, mevcut yapıların ıslahı, yenilerin birbirleriyle ve çevreyle uyum içinde olması, kentlinin kullanacağı yeşil alanların çokluğu, ulaşım ve temel ihtiyaçların sağlıklı bir şekilde karşılanması ile mümkündür.”
AKYOL, “YANLIŞLIKLARDAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM”
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yalçın Akyol da konuşmasında, 1989 yılında Adana’da Seyhan Belediyesi’nin kurucu Belediye Başkanı olduğunu, öncesinde de bir dönem belediye meclisi üyesi olarak görev yaptığını anımsatarak, geçmişten günümüze imar uygulamalarından örnekler verdi. Uygulamaların halkın, kamu ve kentin yararına olmaktan uzak olduğunu, yanlışlıklardan da üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Oturum Başkanlığını Mimarlar Odası eski başkanı Bülend Tuna’nın yaptığı “Kentli Hakları Paneli”nde Mimarlar Odası Adana Şubesi Kentli Hakları Komisyonunun sunumunun ardından Av. Mustafa Çinkılıç, Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünden Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden Doç. Dr. Hossein Sadri birer sunum gerçekleştirdi. Panel, forum ile sona erdi.
Seyhan Oteli’nde yapılan “Kentli Hakları” Panelinin açılışında konuşan Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, “Kent nedir?, Kentli nedir?, Yerel Yönetim Nedir, Hak nedir?, İnsan Hakları Nedir?, Kentli Hakları nedir? veya tüm kentlerimizde alabildiğine sürüp giden ve devam da edecek olan kentsel dönüşüm içerisinde bu kavramların geçerliliği, uygulama şekilleri ve birbiri ile ilişkisi nedir? “ sorularına yanıt aranacağını söyledi.
İNSAN ONURUNA YAKIŞAN YAŞAM SAĞLANMALI
Başkan Tüzün, “Kentlerin oluşumu, Yerel Yönetim ve Demokrasi İlişkisi, İnsan Hakları Kavramı ve Tarihi Gelişimi, Evrensel İnsan Hakları Kavramının Yerel Boyutu: Kentli Hakları” konusunda düşüncelerini dile getirerek konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Kentli hakları temel hakların, ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, siyasal hakların ve dayanışma haklarının gerçekleşme alanı olarak, kent düzleminde somutlaşmış halidir. Kentli hakları, kent içindeki insanı temel aldığından daha somuttur. İnsan haklarının uygulamaya geçmesi ve pratiğe yansıması, kentliler için kentli haklarının varlığı ile mümkündür. Kentli hakları, hem kentlinin insan olarak sahip olduğu insan haklarını; hem de bireyin yaşadığı kentin içinde bulunduğu kentsel toplumun üyesi olarak, o kentin kentsel ve çevresel değerleri üzerindeki haklarının tümünü kapsamaktadır.”
Tüzün, “Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının kentlerde yaşadığı çağımızda insan haklarının yaşama geçmesi, kentli haklarının uygulanabilir olmasına bağlıdır. Kentli haklarında temel amaç, kentlilere insan onuruna yakışan bir yaşamın sağlanmasıdır. Kentli haklarının özelliği, bu hakların diğer insan hakları gibi birinci ve ikinci kuşak haklarla dayanışma hakları içerisinde bulunan hakları da kapsamında bulundurması; uygulanabilirliği için ise işbirliği ve dayanışmayı gerektirmesidir. Panelin ana konusu "Kentli Hakları" olsa da, ‘kentsel dönüşüm’ örgütümüzün önümüzdeki süreçte önemli bir çalışma konusu olacaktır. Kentler, kentsel dönüşüm ile yeniden kurulurken kentli haklarının önemine vurgu yapmak bir meslek örgütü olarak önemli görevlerimiz arasındadır. Yerel yönetimlerin pek sıcak baktığı Kentsel dönüşümlerin gerçekleşme döneminde "kentli hakları"nı da kollayan bir tavır ve uygulama içinde olmalarını önemsiyoruz. "Kentlerin toplumdaki organik dayanışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığı" savından hareketle, yerel yöneticilerimizden beklediğimiz dayanışma ve paylaşımı artırarak sürdürmelerini beklemekteyiz.”
TÜTÜNCÜ, “İNSANLAR GİBİ KENTLERİNDE KİMLİĞİ VARDIR”
Mimarlar Odası Genel Saymanı Sinan Tütüncü ise konuşmasında, kentli haklarının hayata geçirilmesinin demokrasinin yerel anlamda işletilmesi, insan haklarının yaygınlık kazanıp uygulanması ile mümkün olacağını ifade etti. Tütüncü, şöyle dedi:
“Kentler, insanlar için yaşam ortamlarından en önemlisidir. Bireylerin kişiliklerinin çok yönlü gelişmeleri yanında, oturma, dinlenme, dolaşım etkinliklerini yerine getirme, kültürel aktivitelerde bulunma ve daha bir çok insanca yaşama ortamını hazırlamalıdır.
Kentsel rant odaklı imar planları, plan tadilatları, kültürel mirasın ve kentin dokusunun bozulması, kentin gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve kentli haklarını dikkate almamaktadır. Merkezi yönetim ve yerel yönetimler maalesef birçok konuda ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile davranmakta, kent sakinleriyle hiçbir projeyi paylaşmadan uygulamaya çalışmaktadır. Mimarlar Odası olarak bizler de kentin, kentlinin haklarının savunulması, kamusal kaynakların talan edilmemesi için hukuki mücadelede bulunmaktayız. Bir kentin karakteri, onun çağdaş mimarisi ve tarihi dokusundandır. İnsanlar gibi kentlerin de tarihleri ve geçmişleri vardır. Bunları korumak kente karşı bir görevdir. Bir kentin çekiciliği, mevcut yapıların ıslahı, yenilerin birbirleriyle ve çevreyle uyum içinde olması, kentlinin kullanacağı yeşil alanların çokluğu, ulaşım ve temel ihtiyaçların sağlıklı bir şekilde karşılanması ile mümkündür.”
AKYOL, “YANLIŞLIKLARDAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM”
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yalçın Akyol da konuşmasında, 1989 yılında Adana’da Seyhan Belediyesi’nin kurucu Belediye Başkanı olduğunu, öncesinde de bir dönem belediye meclisi üyesi olarak görev yaptığını anımsatarak, geçmişten günümüze imar uygulamalarından örnekler verdi. Uygulamaların halkın, kamu ve kentin yararına olmaktan uzak olduğunu, yanlışlıklardan da üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Oturum Başkanlığını Mimarlar Odası eski başkanı Bülend Tuna’nın yaptığı “Kentli Hakları Paneli”nde Mimarlar Odası Adana Şubesi Kentli Hakları Komisyonunun sunumunun ardından Av. Mustafa Çinkılıç, Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünden Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden Doç. Dr. Hossein Sadri birer sunum gerçekleştirdi. Panel, forum ile sona erdi.