Prof.Dr. Ali Atan, sertleşme cinsel uyarılma sonrası atar damarların genişlemesi, penise kan akımının artması ve gelen kanın peniste tutulması için toplardamarların kapanması sonucu oluşan bir durum olduğunu vurgulayarak, "Penis sertleşmesinin meydana gelmesinde rol oynayan psikolojik ve fiziksel faktörler vardır. Kişinin kaygı düzeyi, depresyon varlığı, eşi ile olan ilişki durumu psikolojik faktörlerdir. Penisin damarları, sinirleri, hormonlar (özellikle erkeklik hormonu) ile beraber penisin anatomik durumu fiziksel faktörleri oluştururlar.
Sertleşme bozukluğu yaşanılan coğrafya ve ırktan bağımsız olarak 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yaklaşık yarısını etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Prof Atan, "Bu sağlık sorununun oluşmasında etkili olduğu bilinen bazı risk faktörleri sigara kullanımı, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, aşırı kilo ve egzersiz yokluğudur. Aslında bunlar, atar damar hastalıklarının oluşumunda da rol oynadığı bilinen risk faktörleridir. Bu risk faktörleri en küçük damarlardan başlayarak vücuttaki tüm atar damarlar üzerinde olumsuz etki oluştururlar ve damarların tıkanmasına neden olurlar. Bir atar damarın tıkanması sonucu o damarın beslediği organda fonksiyon kayıpları kaçınılmaz bir sonuçtur" ifadesini kullandı.
"Müdahale yapılmaz ve var olan risk faktörleri ortadan kaldırılmaz ise 2-3 yıl gibi bir süre içerisinde kalp atar damarlarının etkilenmesi ve kalp krizinin görülmesi kaçınılmaz olacaktır" diyen Prof.Dr. Ali Atan, şöyle devam etti:
"İnsan vücudunda penise kan getiren atar damarların çapı 1-2 mm iken kalbe kan getiren atar damarlar (koroner damarlar) 3-4 mm çapındadırlar. Buna göre yukarıda saydığımız risk faktörleri ilk olarak daha küçük çaplı olan penis atar damarlarını tıkayarak sertleşme bozukluğu şeklinde klinik bulgu oluşturacaktır. Bu aşamada sertleşme bozukluğu nedeniyle hekime başvurulduğunda sigaranın bırakılması, şeker hastalığının ve tansiyon yüksekliğinin düzeltilmesi, kilo verilmesi ve düzenli bir egzersiz programının başlatılması sağlanarak bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılması sonucu atar damarları etkileyen mevcut risk faktörlerinin olumsuz etkisi önlemiş olacaktır. Bunun sonucu olarak ortadan kaldırılan risk faktörlerinin kalp atar damarlarını etkilemesi engellenerek kalp krizi oluşumu görülmeyecektir. Ancak sertleşme bozukluğu aşamasında bir müdahale yapılmaz ve var olan risk faktörleri ortadan kaldırılmaz ise 2-3 yıl gibi bir süre içerisinde kalp atar damarlarının etkilenmesi ve kalp krizinin görülmesi kaçınılmaz olacaktır.
Sonuç olarak sertleşme bozukluğu ve kalp krizi atar damarların farklı organlardaki tezahürüdür. Penis atar damarlarındaki tıkanmaya bağlı sertleşme bozukluğu, kalp atar damarlarındaki tıkanmaya bağlı kalp krizi oluşmaktadır."
Sertleşme bozukluğu yaşanılan coğrafya ve ırktan bağımsız olarak 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yaklaşık yarısını etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Prof Atan, "Bu sağlık sorununun oluşmasında etkili olduğu bilinen bazı risk faktörleri sigara kullanımı, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, aşırı kilo ve egzersiz yokluğudur. Aslında bunlar, atar damar hastalıklarının oluşumunda da rol oynadığı bilinen risk faktörleridir. Bu risk faktörleri en küçük damarlardan başlayarak vücuttaki tüm atar damarlar üzerinde olumsuz etki oluştururlar ve damarların tıkanmasına neden olurlar. Bir atar damarın tıkanması sonucu o damarın beslediği organda fonksiyon kayıpları kaçınılmaz bir sonuçtur" ifadesini kullandı.
"Müdahale yapılmaz ve var olan risk faktörleri ortadan kaldırılmaz ise 2-3 yıl gibi bir süre içerisinde kalp atar damarlarının etkilenmesi ve kalp krizinin görülmesi kaçınılmaz olacaktır" diyen Prof.Dr. Ali Atan, şöyle devam etti:
"İnsan vücudunda penise kan getiren atar damarların çapı 1-2 mm iken kalbe kan getiren atar damarlar (koroner damarlar) 3-4 mm çapındadırlar. Buna göre yukarıda saydığımız risk faktörleri ilk olarak daha küçük çaplı olan penis atar damarlarını tıkayarak sertleşme bozukluğu şeklinde klinik bulgu oluşturacaktır. Bu aşamada sertleşme bozukluğu nedeniyle hekime başvurulduğunda sigaranın bırakılması, şeker hastalığının ve tansiyon yüksekliğinin düzeltilmesi, kilo verilmesi ve düzenli bir egzersiz programının başlatılması sağlanarak bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılması sonucu atar damarları etkileyen mevcut risk faktörlerinin olumsuz etkisi önlemiş olacaktır. Bunun sonucu olarak ortadan kaldırılan risk faktörlerinin kalp atar damarlarını etkilemesi engellenerek kalp krizi oluşumu görülmeyecektir. Ancak sertleşme bozukluğu aşamasında bir müdahale yapılmaz ve var olan risk faktörleri ortadan kaldırılmaz ise 2-3 yıl gibi bir süre içerisinde kalp atar damarlarının etkilenmesi ve kalp krizinin görülmesi kaçınılmaz olacaktır.
Sonuç olarak sertleşme bozukluğu ve kalp krizi atar damarların farklı organlardaki tezahürüdür. Penis atar damarlarındaki tıkanmaya bağlı sertleşme bozukluğu, kalp atar damarlarındaki tıkanmaya bağlı kalp krizi oluşmaktadır."
