Adana'da eşi ve 1 yaşındaki oğlu ile yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen hemşire Ayşegül Yalman ile evinde tek başına hastalığı atlatan hemşire Ömer Kineş, yaşadıkları zorlukları anlattı.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ayşegül Yalman, AA muhabirine, eklem ağrıları ve tat duyusunu kaybetme şikayeti üzerine yaptırdığı Kovid-19 testinin pozitif çıktığını söyledi.
Pozitif olduğunu öğrendiğinde odaya kapandığını ve bir saat boyunca ağladığını dile getiren Yalman, hastalığı eşine ve 12 aylık oğluna da bulaştırmanın üzüntüsünü yaşadığını anlattı.
Yalman, her an ölüm korkusu yaşadıkları o günleri unutamadığını, hastalık sürecinde oğlunu emzirdiği için ilaç da kullanamadığını belirtti.
Süreci uzun ve çok sıkıntılı geçirdiklerini, oğlunun ateşinin çok yükseldiğini ifade eden Yalman, "Ben ilaç da kullanamadım, sürecim 20 gün sürdü, çok zordu. İlk 7 gün baş ağrısından ağlıyordum, ayağa kalkamıyordum. Çocuğum da beslenmeden kesildi, kusmaya başladı. Hiçbir ilaç kullanamadık. Bizim sürecimiz biraz daha uzun ve zor geçti, aynı anda üçümüzdük, kimsenin kimseye bakacak hali yoktu." diye konuştu.
Kendisini, en çok hastalığı çocuğuna da bulaştırmanın yıprattığını dile getiren Yalman, şöyle devam etti:
"Kendime ve eşime çok üzülmedim ama çocuğuma çok üzüldüm. Daha doğum gününü bile kutlayamamıştık, çocuk pozitif oldu. Uyumuyorduk, elimizde termometre, burada saatlik bakılır ama biz 15 dakikada bir bakıyorduk."
Oğlunun ateşinin yükselmesi nedeniyle endişelendiklerini, havale geçirir beyin fonksiyonlarına etki eder diye çok korktuklarını anlatan Yalman, "Eşimin sırt ağrıları, oğlumun kusma ve ateşi vardı. Benim de çok şiddetli hiçbir şekilde geçmeyen baş ağrım vardı. Sanki uzak bir yola gidiyorum ve sürekli başım sallanıyordu. Çok kötüydü, ağrının tarifi yok, o derece bir baş ağrısı. Hiçbir şeyin tadını alamıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Yalman, hastalığı 20 günlük evde tedaviyle atlattıklarını, bu süreçte psikolojik olarak yıprandıklarını ifade etti.
- "Hayatta bir nefes, oksijen her şeyden önemli"
Dahiliye Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ömer Kineş de grip belirtileriyle yaptırdığı testinin pozitif çıktığını belirtti.
Evde 10 günlük tedaviyle hastalığı atlattığını dile getiren Kineş, şunları kaydetti:
"Ateş, terleme, solunum sıkıntısı halsizlik, eklemlerde ağrı ve çabuk yorulma gibi belirtiler vardı. Bunlar ilerledi, karantinada ilk günler geceleri sıkıntı yaşadım. İlaçları kullanmaya başladıktan 5 gün sonra toparladım. 10'uncu günde tekrar test verdim ve negatif çıktı ama belirtiler belli bir süre devam etti. İşe başladığımda da aynı şekilde 10 gün kadar halsizlik ve çabuk yorulma şikayetim devam etti."
Kineş, bir yıldır Kovid-19 servisinde çalıştığını ve hastalığın aşamalarını çok iyi bildiğini ifade etti.
Solunum sıkıntısı çekince durumunun kötü olabileceği endişesi yaşadığını anlatan Kineş, bu kaygısını arkadaşlarının desteği sayesinde atlattığını söyledi.
Kineş, herkesin tedbirlere uymasının önemine değinerek, "İnsanların dikkat etmesi gerekir. Hayatta bir nefes, oksijen her şeyden önemli. Maske ve mesafeye dikkat edilmeli. Virüs bulaştıktan sonra başına gelebilecekler daha kötü." ifadesini kullandı.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ayşegül Yalman, AA muhabirine, eklem ağrıları ve tat duyusunu kaybetme şikayeti üzerine yaptırdığı Kovid-19 testinin pozitif çıktığını söyledi.
Pozitif olduğunu öğrendiğinde odaya kapandığını ve bir saat boyunca ağladığını dile getiren Yalman, hastalığı eşine ve 12 aylık oğluna da bulaştırmanın üzüntüsünü yaşadığını anlattı.
Yalman, her an ölüm korkusu yaşadıkları o günleri unutamadığını, hastalık sürecinde oğlunu emzirdiği için ilaç da kullanamadığını belirtti.
Süreci uzun ve çok sıkıntılı geçirdiklerini, oğlunun ateşinin çok yükseldiğini ifade eden Yalman, "Ben ilaç da kullanamadım, sürecim 20 gün sürdü, çok zordu. İlk 7 gün baş ağrısından ağlıyordum, ayağa kalkamıyordum. Çocuğum da beslenmeden kesildi, kusmaya başladı. Hiçbir ilaç kullanamadık. Bizim sürecimiz biraz daha uzun ve zor geçti, aynı anda üçümüzdük, kimsenin kimseye bakacak hali yoktu." diye konuştu.
Kendisini, en çok hastalığı çocuğuna da bulaştırmanın yıprattığını dile getiren Yalman, şöyle devam etti:
"Kendime ve eşime çok üzülmedim ama çocuğuma çok üzüldüm. Daha doğum gününü bile kutlayamamıştık, çocuk pozitif oldu. Uyumuyorduk, elimizde termometre, burada saatlik bakılır ama biz 15 dakikada bir bakıyorduk."
Oğlunun ateşinin yükselmesi nedeniyle endişelendiklerini, havale geçirir beyin fonksiyonlarına etki eder diye çok korktuklarını anlatan Yalman, "Eşimin sırt ağrıları, oğlumun kusma ve ateşi vardı. Benim de çok şiddetli hiçbir şekilde geçmeyen baş ağrım vardı. Sanki uzak bir yola gidiyorum ve sürekli başım sallanıyordu. Çok kötüydü, ağrının tarifi yok, o derece bir baş ağrısı. Hiçbir şeyin tadını alamıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Yalman, hastalığı 20 günlük evde tedaviyle atlattıklarını, bu süreçte psikolojik olarak yıprandıklarını ifade etti.
- "Hayatta bir nefes, oksijen her şeyden önemli"
Dahiliye Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ömer Kineş de grip belirtileriyle yaptırdığı testinin pozitif çıktığını belirtti.
Evde 10 günlük tedaviyle hastalığı atlattığını dile getiren Kineş, şunları kaydetti:
"Ateş, terleme, solunum sıkıntısı halsizlik, eklemlerde ağrı ve çabuk yorulma gibi belirtiler vardı. Bunlar ilerledi, karantinada ilk günler geceleri sıkıntı yaşadım. İlaçları kullanmaya başladıktan 5 gün sonra toparladım. 10'uncu günde tekrar test verdim ve negatif çıktı ama belirtiler belli bir süre devam etti. İşe başladığımda da aynı şekilde 10 gün kadar halsizlik ve çabuk yorulma şikayetim devam etti."
Kineş, bir yıldır Kovid-19 servisinde çalıştığını ve hastalığın aşamalarını çok iyi bildiğini ifade etti.
Solunum sıkıntısı çekince durumunun kötü olabileceği endişesi yaşadığını anlatan Kineş, bu kaygısını arkadaşlarının desteği sayesinde atlattığını söyledi.
Kineş, herkesin tedbirlere uymasının önemine değinerek, "İnsanların dikkat etmesi gerekir. Hayatta bir nefes, oksijen her şeyden önemli. Maske ve mesafeye dikkat edilmeli. Virüs bulaştıktan sonra başına gelebilecekler daha kötü." ifadesini kullandı.