Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bilinçsiz tüketim ve israf alışkanlığı her geçen yıl katlanarak artıyor. Daha önce ekonomik açıdan yaşadığımız krizlerden hiç ders çıkarmamış gibi hareket etmeye devam ediyoruz.
Özellikle gıda kayıpları ve israfı, açlık ve kötü beslenme ile birlikte küresel sorunlar arasında ilk sırada yer alıyor. Gıdadaki israfın önüne geçilmesi amacıyla hemen herkes bir takım öneriler de bulunuyorlar. Gelin görün ki bu öneriler hep lafta kalıyor.
Ekmek, su, gıda ürünleri ya da enerji gibi birçok konuda israfın boyutu katlanıyor. Birleşmiş Milletler son Gıda İsraf Raporuna göre Türkiye’de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Gıda fiyatları yükselmesine karşın sebzenin yüzde 25’i, meyvenin ise yüzde 40’ı tarladan tezgâhlara gelene kadar ya da evlerimizden çöpe atılıyor.
Özellikle israfı durdurmayı bir şekilde öğrenmeliyiz. Bu konuda hemen herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalı. Şayet bunu başaramaz isek enflasyonun düşmesini de beklemeyelim.
Öncelikle bozulmaya yakın gıda ürünlerinden faydalanmayı öğrenmeli, artan yiyecekleri sokak hayvanlarına ayırmayı kendimize alışkanlık haline getirmeliyiz İsrafın önüne geçmeyi öğrenirse aile bütçemize de azımsanmayacak ölçüde şu ekonomik şartlarda önemli bir katkı sağlamış oluruz. Sağlıkla kalın…