Türkiye olarak biz de su kıtlığı çekmemek için acil önlem almak zorundayız. Neden diyecek olursanız her geçen gün su fakirliğine doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz. Su kaynaklarımızı maalesef hoyratça kullanmaya devam ediyoruz.
Ülkemizin yıllık toplam su miktarı 112 milyar metreküp. Bunun yaklaşık 44 milyar metreküpü tarımsal sulama, 13 milyar metreküpü ise içme-kullanma ve sanayide olmak üzere 57 milyar metreküpü kullanılıyor.
Kişi başına düşen yıllık su miktarı ise 1.340 metreküp. 2040 yılında bu miktarın yüzde 17 azalarak 1.116 metreküpe düşeceği öngörülüyor. Suyu hoyratça kullandığımızı ve tasarruf etmediğimizi dikkate alırsak bu miktarın önümüzdeki yıllarda 1000 metreküpün altına düşme olasılığı da yüksek. Eğer bu durum böyle olursa ülkemiz su fakiri ülkeler arasına girecek.
Çünkü ülkeler su varlığına göre sınıflandırıldığında; yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı 1.000 metreküpten az olanlar “su fakiri”, 2.000 metreküpten az olanlar “su azlığı/kıtlığı çeken” ve 8.000-10.000 metreküpten fazla olan ülkeler ise “su zengini” olarak kabul ediliyor.
İşte bu duruma gelmemiz için bugünden itibaren su tasarrufuna yönelmeli ve yetkililer tarafından bunu sürekli olarak gündemde tutmalıyız. Suyumuzun tasarruflu kullanılmasına yönelik yapılan çalışmalara ivme kazandırmalıyız.
Günlük hayatımızda da suyu israf etmeden verimli kullanmalıyız. Bahçemizdeki bitkileri sularken damla sulama sistemlerini kullanmalı, buharlaşmanın az olduğu sabah saatlerinde sulama yapmalı kullandığımız muslukların bakımını yapmak, gerektiğinde tamir etmeliyiz.
Tüm bunların yanında tasarruflu modelleri tercih etmek, meyve sebzeleri yıkarken akan su altında yıkamak yerine kap içerisinde yıkamalıyız. Bu yazdıklarım küçük ama tasarruf açısından çok önemli. Eğer bu önlemleri almazsak geleceğimiz bu konuda hiçte parlak görünmüyor.