Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, teslim aldığı belediyenin mali tablosunu ortaya koyarak ‘belediye borç batağında’ açıklamasını yaptı. Rakamlar verdi, olmaması gereken uygulamalardan söz etti.
Kendisine verilen bilgilerden ve çıkan sonuçlardan sonra basın toplantısı düzenleyen Ali Demirçalı, kamuoyu ile bu bilgileri paylaştı.
Suçlamanın merkezinde olan önceki dönem Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir ise tüm bilgileriyle Demirçalı’nın suçlamalarına yanıt verdi. Kocaispir, ‘her konuda verilecek yanıtım var’ dedi ve suçlamalara kalem kalem izahat getirdi.
Şimdi Kocaispir’in bu açıklamalarından sonra yanıt verme sırası Ali Demirçalı’ya düşer. Kocaispir’in savunması, izahatı yeterli midir? Doğru mudur? Eksik veya yanlış ise onun izahatını da Ali Demirçalı’nın yapması gerekir.
Kamuoyunun aydınlanması adına Demirçalı’nın yanıt hakkını kullanması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah bu konuda açıklama yapar da zihinlerdeki sorular ortadan kalkmış olur.
x
SPOR KULÜPLERİ VE ADANA SAHİPSİZ TEZİ
Belirli dönemlerde başta siyasiler olmak üzere herkes ‘Adana sahipsiz’ diyerek sitemlerini dile getirip açıklama yaparlar. Bu tezi savunurken de kendilerince haklı oldukları konuları dile getirirler.
Önceki gün bir bayan futbol takımı müsabakaya ‘Sahipsiz Adanam’ formasıyla çıkarak tepkilerini dile getirdi. Sahipsizlik yorumunu yapanlar ne kadar haklı? İsterseniz bu konuyu irdeleyelim.
Spor kulübü kuruyorsunuz. Kulübü kurma amacınız oldukça yerinde bir davranış. Amacı anlamıyla kulüplerin varlığı kimseyi rahatsız etmez. Lakin bir spor kulübünü kurarken onu nasıl yaşatacağınızın da hesabının yapılması gerekmez mi?
Kulübü kurup sonrasında Adana’nın yöneticilerine, zenginlerine giderek kulübün mali açıdan sıkıntılarını gidermelerini istemek ne kadar doğru? Paranız var ise spor kulübünü ayakta tutabilirsiniz. Bugün bir futbolcuyu transfer etmenin ve onu kulüpte faal olarak oynatabilmenin maliyetinin altından kalkmanın ne kadar zor olduğunu bilmek gerekmez mi?
Komşu soluğu ile kulübü ayakta tutmaya çalışırsanız ancak bir yere kadar giderseniz. Sonrasında tıkanırsınız.
Antrenman yapacak tesis lazım. Kulüp binası lazım. Futbolcuların maaşları, primleri, hak ettikleri paralar…
Bütün bunlar üst üste konulursa altından kalkılamayacak paralara ihtiyaç var demektir. İşte bu nedenle işin başında düğmenin yanlış iliklenmemesi gerekir. Bunu yapmayan kulüpler de sonrasında ortaya çıkıp ‘Sahipsiz Adanam’ diye dertlenirler.
Ben kendi adıma bu tepkinin doğru olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki Adana’nın, Adanalının sahip çıkacağı o kadar çok iş ve eylem var ki spor kulüplerine sıra gelmez!
Katılan olur ya da olmaz bu da benim görüşüm. Paranız var ise yola çıkın. Yoksa komşu soluğu ile buraya kadar…