Hizmet yapabilmeniz için elinizde, kasanızda paranızın olması gerekir. Kırımlarda kurumunuzun lehinde ihaleyi gerçekleştirmiş olsanız da yüklenici firmaya en nihayetinde para ödüyorsunuz. Varsa paranız ihale açarsınız, iş yaparsınız.
Yok ise paranız biraz mola verirsiniz…
Sanırım Adana Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’de bu aralar mola verecek. Durum vaziyet onu gösteriyor. Kurum içinde şöyle bir kanaatin oluştuğu ve bunun da şifahi olarak yetkililere tebliği edildiğini öğrendim.
“Elinizdeki projeleri bitirmeye çalışın. Yeni proje ortaya koymayın. İmkânlar dâhilinde küçük projelerle durumu götürmeye çalışın…”
Bu şifahi talimat ‘Paramız kalmadı, ona göre davranın’ anlamına geliyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar’ın son 2 yıl kala ‘vites yükseltme’ adına ortaya koyduğu çalışmaları da buradan baktığımda ‘kayda değer’ görmüyorum. Yani vasatın üzerine çıkmayan viset yükseltmeleri görüyorum. Bu tip viset yükseltmeler iş yapar mı?
İddialı olarak Hüseyin Sözlü’den belediyeyi devir alırken sizden beklenen performansı karşılamaya yetmez. Yani iş yapmaz!
Hüseyin Sözlü döneminden Zeydan Karalar dönemini farklı kılan en önemli görünür etken, Karalar’ın halka yönelik bireysel yaklaşımı, politik davranışının biraz daha sıkı ilişkiler içinde olmasıdır. Demem odur ki, Millet İttifakı’nın paydaşlarını da mutlu etme adına Sayın Karalar’ın biraz daha kucaklayıcı görünüşüdür.
Hizmet karşılaştırması yaparsak Karalar’ın vites yükseltmesi dâhil olmak üzere Hüseyin Sözlü Beye arşın arşın fark attığı da yok görünürde…
Mali disiplin, bütçe ayarlaması, zarar etmeyen bir belediyeyi inşa etmek…
Bu söylemlerin de halktaki karşılığı ‘Hükümetin ekonomi yolunda açıklaması yapmasının karşılığında halkın cebinde paranın olmaması, halkın alım gücünün olmaması ile ters orantılı’ görünüyor olmasına eş değerdir.
Belediyenin borçsuz belediye olması da halkın cebinde paranın olmayıp ülkenin ekonomisinin iyi olduğunun ifadesi gibidir…
Başta Zeydan Karalar olmak üzere belirli bir kesim buna itiraz edebilir. Lakin ortada duran gerçekte budur.
ASKİ’nin mola vermesi demek, hiç iş yapmama anlamına gelmiyor elbette. Mutat hizmetler devam edecek. Büyük meblağ gerektiren işlere ara verilip, soluklanılacak.
ASKİ yetkililerinin buna da itirazı olabilir. Çünkü yazılı bu anlamda bir uyarı yok ama bünyede böyle bir çalışmaya başlanılmış bile…
Ekmekten, toplu taşımadan zarar eden belediye, sudan zarar etmiyor…
Bir de böyle bir gerçek var ortada. Türkiye’de en ucuz suyu Adana içiyor diyerek kurulan iddialı cümleler Türkiye koşuluna göre görünürde öyle olabilir. Lakin Adana koşullarına göre de içilen suyun fiyatı hiç de öyle azımsanacak durumda değil.
Bu arada ASKİ’nin yönetim şeklini de kendi adıma beğeniyorum. Zihni Aldırmaz ve Hüseyin Sözlü dönemlerinde yaşanan olumsuzlukların silinip getirilen disiplin anlayışı ile yönetimi de görmüyor değilim. Bu nedenle başta Nesrin Vursavuş Hanım olmak üzere bu dirayeti gösterenlere de ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Onu da yapmış olalım.
ASKİ mola verirse bütün hizmetler mola verir…
Benim vurgulamaya çalıştığım konu budur.
Sayın Zeydan Karalar, meclis oturumlarında ASKİ’nin kar getirmediğini rakamlarla ortaya koyarak aslında bizim anlatmaya çalıştığımız konuya da bir anlamda açıklık getiriyor.
Ne diyelim. Allah herkese kolaylıklar versin. ASKİ’nin de Büyükşehir Belediyesi’nin de Sayın Zeydan Karalar’ın da işi çok ama çok zor…