Adana Büyükşehir Belediyesi konut üretimine el attı.
Önce bir ayrıntıya bakalım isterseniz. Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Karaisalı’ya ve köylerine kaliteli konut üreteceklerini ve maliyetine halka vereceklerini belirtiyor ve bu anlamda da kararlı olduğunu söylüyor.
Karaisalı’ya son dönemlerde Hüseyin Sözlü tarafından önemli hizmetler götürüldü.
Kızıldağ Yaylası ihya oldu. Bugüne kadar kaderine terk edilen Kızıldağ için hizmetler adeta akar oldu.
Hacıkırı-Varda yolu genişletiliyor. Kelceler Bölgesi’nde yeni ve büyük bir yol açılıyor.
Kırsal kalkınma adına hizmetler getiriliyor.
Ve şimdi ‘uygun arsalar bulunma koşulu’ ile belediye konut üretimine başlayacak.
Amaç ‘Karaisalı insanını burada tutmak’ olarak gösteriliyor.
Uygun arsalar bulunup imar değişikliği yapılarak İmar A.Ş kanalı ile konut üretimine geçilecek.
Belediyenin görevleri arasında konut üretmek belki en son gelen görevlerdir. Ben kendi adıma konut üretmeden önce gelen hizmetlerin olduğunu düşünenlerdenim.
Karaisalı’da konut üretimini başlatmak amacıyla yola çıkış gerekçesi yerinde bir karar olabilir. Ancak Büyükşehir Belediyesi sınırlarındaki ilçeleri ve köyleri de düşünecek olur isek Karaisalı’nın önceliğinin nereden kaynaklandığını da sormak gerekir.
Feke’nin, Saimbeyli’nin, Tufanbeyli’nin ve diğer ilçelerin insanlarının bu anlamda ‘biz de isteriz’ diye başlayan cümleler kurmaları halinde onlara getirilecek yanıtın ne olacağına en isabetli yanıt verecek olan kişi de bu fikrin mimarları olacaktır.
TOKİ’nin konut ürettiği bir ortamda belediyelerin ucuz konut üretmesi fikri ne kadar tutar? Ne kadar sağlıklıdır? Bilemiyorum ama ben şahsen belediye başkanı olsam kendi adıma söylüyorum ‘ucuz konut üretmek’ fikrine hiçbir zaman sıcak bakmam.
Bu uygulamaya imza atmak beraberinde birçok spekülasyonları da getirir diye düşünüyorum.
Belediyelerin de konut üretme görevlerinden önce gelen birçok görevlerinin olduğunu düşünüyorum.
Yapılacak hizmete, alınan karara da müdahil olacak bir hakkımız da yok, yetkimiz de yok. Bunu bilerek sadece görevimiz gereğince kendi düşüncemizi söylemekle yetiniyorum.
Ben Hüseyin Sözlü’nün yerinde belediye başkanı olsam, borçlanan ve bugün ödeme güçlüğü içinde hizmet vermeye çalışan bir belediyenin başkanı olarak seçimler öncesinde vermiş olduğumuz ‘mega projeleri’ hayata geçiririm.
İki yılı geride bırakan bir belediyenin sosyal sorumluluk gerektiren hizmetler ve zorunlu olarak yapılan çalışmalar dışında elle tutulur, kayda değer, insanların parmakla göstereceği ve bu belediye başkanı şunu yaptı diyeceği kalıcı hizmetlere doğru yönelirim.
Hüseyin Sözlü Başkan gibi 17 yıldır belediye başkanlığı yapmıyorum ama 25 yıldır iktidar olarak belediye başkanlığı yapan belediye başkanlarını ve onların hizmetlerini takip etme fırsatını buldum.
Gördüğüm odur ki, vizyon projelerle başarıyı yakalarsınız.
Kalıcı olmak için de eser bırakmak durumundasınız.
Belediyenin işinin ‘müteahhitler gibi’ konut üretmek olmadığını düşünenlerdenim.
Katılan olur, ya da olmaz. Bir adet ben böyle düşünüyorum.
Hizmet yapanın da elinden tutacak değilim ve haktan hayırlısı diyelim.