Ne kadar acı bir ifade değil mi? ‘Beslenemiyoruz, sadece karnımızı doyuruyoruz’
Önceki gün hastaneye uğrayıp sonrasında yanıma uğrayan bir akrabamın cümlesinden döküldü bu cümleler. Hastanede doktora kendisine ayrılan 3 dakikalık sürede derdini anlatıp hastalığına çare arayan akrabam, sıra beklerken yaşadığı bir olayı bana aktardı.
Aynı anda doktorun odasını girdiklerini ve kendisinden önce doktora derdini anlatan 60 yaşlarındaki kadının doktor ile olan diyalogundan kesitler aktaran akrabamı dinlediğimde hayretler içine düştüm.
Doktor hastaya soruyor. ‘Çok zayıfsınız. Bu kadar zayıflık hastalığınızı tetikler. Neden zayıfsınız?’
Hasta yanıt verir. ‘Beslenemiyoruz, sadece karnımızı doyuruyoruz. Bunu da düzensiz ve gıdasız beslenme ile gerçekleştiriyoruz. Yavan beslenirseniz böyle olur!’
Sağlığın uzmanı doktor 60 yaşlarındaki kadını dinleyince ‘Ben doktorum. Senin anlattığın gibi kısa yoldan durumu böyle özetleyemezdim. Maalesef beslenemiyoruz’ der ve teşhisini koyarak hastayı gönderir.
Ürünler kalitesiz, satın alınan gıda ürünleri sera ve hormonlu ürünler…
Geçinmenin zorluğu nedeniyle artık sebze toplayan millet olduk!
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, ucuz ve kalitesiz ürünlerin sayısında artışa neden oldu. Vatandaşlar, bütçelerine göre daha düşük kaliteli ürünler almak zorunda kalıyor.
İnsanlar bir şey alamıyor, geçim yapamıyor. İş yerine giderken çöpten sebze toplayan insanlar görüyoruz. Bu hale geldik. Fakir ve zengin arasında uçurum var. Hiç Pazar yerlerinin dağılım saatinde alışveriş yapmaya gittiniz mi?
Sebze ve meyvelerin artıklarını toplayan insanlara hiç rastladınız mı?
Peyniri ve zeytini gramla alır olduk. Yumurtayı ise taneyle…
Toptan alışveriş yaparak evine bir çuval un, bir çuval şekeri alıp koyanı görebiliyor musunuz? İnsanlar tasarrufa gitmekten artık beslenemez duruma geldiler. Dişinden tırnağından artırdıklarıyla kıt kanaat geçinirken ancak beslenmek bu kadar oluyor!
Domatesin kilosu 30 lira, taze fasulye 50 lira… Soğan 15, patates 20 lira…
Bal, reçeli sabah kahvaltısı için sofrasına koyan insan sayısı yok denecek kadar azaldı. Bizim bu bildiklerimizi bilmeyen yok aslında…
Türkiye’de ucuz olması gereken şeyler pahalı. Eskiden her şeyin tadı vardı, lezzeti vardı, ucuzdu. Şimdi hiçbir şey alamıyoruz ve tadı da yok. Marketlerde gramajlar düşük, pazarlarda tat yok.
İşin özü, hastanedeki doktorumuzda biliyor insanlarımızın düzenli ve kaliteli bir beslenme içinde olmadıklarını…
Şu ülkenin ekonomisini rayına koymakla görevli olanlara ‘memleketin halini bir görün artık’ diyelim ve sizlerin de bu anlamdaki görüş ve yorumlarınızı almak isterim.
Sahi, siz düzenli besleniyor musunuz?