CHP’nin çiçeği burnundaki iki milletvekili maşallah tozu dumana katmaya başladılar.
Bu ne hızlılık!
Memleketteki tüm gelişmelere anında basın açıklaması, anında soru önergesi vererek ‘muhalefet milletvekilliği böyle olur’ demeye çalışıyorlar.
Bence yanlış yoldalar.
Biraz yavaş gitmelerinde fayda var diye düşünüyorum. Bu ne hızlılık böyle…
Bahsettiğim vekiller Ayhan Barut ve Müzeyyen Şevkin. Her iki vekilde siyasetin çeşitli kademelerinde aktif olarak yer aldılar ve biraz da bu gibi konuları özümseyerek geldiler buraya.
Lakin görüyorum ki, her konuda her şeye müdahiller. Eğer muhalefet milletvekilliği böyle yapılıyor olsa Zülfikar İnönü Tümer’in yeniden milletvekili listesinde yer alması gerekirdi!
Yer almadığına göre medya önünde olmak demek, her konuda her şeye müdahil olmak demek anlamına gelmiyor.
Kılavuzlarının da bu anlamda doğru yönlendirmediklerini düşünüyorum.
Gazetemizin haber merkezine bir önceki günden hazırlanmış ve sabahın erken saatinde mail edilen açıklamaları dikkatle okuyorum ve takip ediyorum. Açıklamaların bir kısmını da gereksiz, sırf gündemde kalma adına yapılan açıklamalar olarak görüyorum açıkçası.
Hoş beni de fazlaca ilgilendirmiyor. Günde iki kez dahi basın bülteni hazırlayıp gönderebilirler. O gibi durumlarda da inanın inandırıcılıkları kalmaz ve insanların açıklamalarını nazarı dikkate alarak okumaları da artık biraz hayal gibi olur.
Yani bir adet sıkar insanları.
Ayhan Barut ve Müzeyyen Şevkin’in de aktif siyasetlerine bu gibi durumlar olumsuz etki yapar diye düşünüyorum. Meclis genel kurulunda çekilen fotoğraf ile meclisteki odalarından çekilen makam fotoğrafları ile şimdilik işi kurtarmaya çalışıyorlar!
CHP’nin Ayhan Barut ve Müzeyyen Şevkin dışında iki milletvekili daha var mecliste. Orhan Sümer ve Burhanettin Bulut bu isimler.
Onları da dikkatle takip ediyorum. Yerinde ve sıkmadan, yormadan, az ve öz açıklamalarını okuyunca inanın mutlu oluyorum.
Kişisel kanaatimi soracak olur iseniz Orhan Sümer’in mevcut vekiller arasında beşeri münasebetleri en iyi ayarlayan veril olduğunu görüyorum ve bunu da bizlere yansıttığı için bunu söylemek durumunda olduğumu belirtmek istiyorum.
Ümit ederim ki bu yansımayı diğer vekillerimizde bizlere hissettirirler.
Dost acı söylermiş…
Alınma yok, darılma yok…
Biraz nefes alın, nefes aldırın…