İYİ Parti’nin Adana’da yaşadığı olumsuzluklara neden olanlara sormuş olayım. Bütün bunlara gerek var mıydı?
Bence yoktu…
Lakin onlara göre vardı!
Gerek var mıydı? Sorusunu sormama neden olan olayı anlatmakta yarar görüyorum.
İYİ Parti Adana İl Başkanı Birol Büyüköztürk, Seyhan İlçe Başkanının görevden alınması için uğraştı ve en nihayetinde başarılı olup genel merkez tarafından seçilmiş olan ilçe başkanını görevden aldırdı.
Yerine kendine yakın bir ismi atatmak istedi. Lakin genel merkez İsmail Pehlivan’ın atamasını yaparak atama yazısını hazırlayıp il teşkilatına gönderecekti.
İl başkanının İsmail Pehlivan’ın atanmasından haberdar olunca acil olarak apar topar yönetimini topladı. Yönetimine ‘İsmail Pehlivan atanırsa istifa ederim’ diyerek karar alıp bunu da genel merkeze iletti.
Genel merkez İsmail Pehlivan’ı Birol Büyüköztürk’ün bu resti üzerine göreve getirmedi. Atama yazısını iptal etti!
İl Başkanı Birol Büyüköztürk, parti kurucu üyesi olmanın avantajı ile İsmail Pehlivan’ın atanmasına engel oldu olmasına da bu kez devreye Mehmet Ali Bilici ile oğlu Bilal Bilici girdi.
Bilicilerin Seyhan İlçe Başkanlığı için adayı Ercan Atalay oldu. Ercan Atalay’a GİK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Ayyüce Türkeş’de karşı çıkmadı.
Ve Ercan Atalay’ın atama yazısı yazıldı.
Bütün bu gelişmelere gerek var mıydı?
Bence yoktu…
Burada kaybeden İYİ Parti ve siyasetçiler oldu! Hesaplarını yaparsalar kayıplarının ne olduğunu görmüş olurlar. Elbette kararı verecek olanlar siyasilerdir. Biz buradan ancak yorum yapabiliriz. İYİ Parti adına bu gelişme hiç olumlu bir gelişme olmadı.
Ercan Atalay konusuna gelince; bu atamanın ardından ciddi anlamda parti içinde sıkıntıların yaşanacağını tahmin ediyorum. Tahmin ederken de elbette bildiğim bazı hadiselere dayanarak bu ifadeyi net olarak kullanabiliyorum.
Seçimler öncesinde Seyhan İYİ Parti bünyesinde sert rüzgârların eseceğine dair kanaatimi belirterek ‘bütün bunlara gerek var mıydı?’ sorusunu sorarak yazıma nokta koymuş olayım.