Yerel gazetecilik adına bugüne kadar başkalarının gündeminin peşine düşmek yerine gündemi kendimiz belirlemeye çalışan bir yayıncılık anlayışı içinde olduk. Kente ve kentliye dair yapıcı, sorup sorgulayan ve gerektiğinde takdir etmesini bilen bir yayıncılık yapmaya çalıştık.
Çukurova Barış Gazetesi olarak gündem belirleyen gazete ol
Adana-Mersin arasındaki tren seferlerinin hızlı tren projesinin yapımı nedeniyle 2 yıl süreyle durdurulduğunun haberinin ilgili bakanlık tarafından kamuoyu ile paylaşılmasından sonra tarihler 9 Nisan 2024’ü gösterdiğinde gazetemizin manşetmanın da gururunu yaşadık. Hakkı hak sahibine teslim etmesini de bilerek… haberinde ‘Otobüs seferleri istiyoruz’ konusunu işleyerek Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e çağrıda bulunduk.
Neydi bu çağrımız?
Her iki belediyenin imkânları dâhilinde karşılıklı olarak belediye otobüs seferlerini düzenlemelerini salık verdik ve halktan bu istikamette bir çağrının geldiğine işaret ettik.
Halkın ‘Bizleri mağdur etmeyin’ çağrısını her iki belediye başkanının dikkate almasını sorumlu gazetecilik anlayışımız gereğince gazetemizden dile getirmiş olduk.
Bizim bu manşet haberimizden sonra başka yayın organları da aynı konuyu dile getiren haberleri manşetlerinde işlediler. Bizim konuyu manşetimize taşımamızdan tam 10 gün sonra, 19 Nisan 2024 tarihinde kentteki diğer gazeteci arkadaşlarımız konuya vakıf olup, habere yer verdiler.
Pilava dökülen yağ araya gitmez…
İyi de ettiler…
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile Mersin Gazeteciler Cemiyet Başkanı Kaya Tepe, aynı konu üzerinden yani ‘Adana ile Mersin arasında karşılıklı olarak belediye otobüs seferlerinin konulması’ çağrısını yaparak kamuoyuna açıklamada bulundular. Bu açıklamanın yapıldığında tarihler 22 Nisan 2024’ü gösteriyordu.
Ve geldik 25 Nisan 2024 tarihine…
Çağrıya kulak veren belediye başkanları iki vilayet arasında karşılıklı otobüs seferlerinin düzenlenmesi noktasında halkın sesini dinleyerek olumlu yanıt vermişler.
Eksik olmasınlar. Halkın yanında olmuşlar.
Konuyu gündeme getirerek sorumlu gazetecilik görevimizi yapmamızın gururu bize yetti. Çıkıp ortaya ‘biz yazdık, çağrımız olumlu yanıt buldu’ diyerek de övünmeyi tercih etmedik. Tıpkı daha önceleri kente ve kentliye ait sorunları dile getiren onlarca manşetimizden sonra övünmediğimiz gibi…
Hakkı hak sahibine teslim eden bir yayıncılık anlayışına sahip olurken başkalarından da en azından ‘bu konuyu gündeme taşıyan meslektaşlarımıza teşekkür ederiz’ diyebilecek kadar olgunluk göstermesini isterdik. 10 gün sonra konuya müdahil olduklarının belki farkında değillerdir!
Netice itibariyle sorunun çözülecek olması bizleri mutlu etti. Geç uyananların teşekkürlerinden daha çok, sorunun halkımızın mağduriyetinin giderilmesi adına çözümlenmesi bizleri mutlu eden taraftı.
Hep söylüyoruz, Çukurova Barış Gazetesi gündemi belirler. Başkaları o gündemin peşine düşer. Veya bizleri çürütmek adına tavır içine girerler.
‘Dik duvar yıkılmaz’ derler. Okuyucularımızın takdiri bizim için muteber olanıdır.
Bizi izlemeye devam edin lütfen…