Devr-i sabık yaratmak ne kadar doğru bilinmez ama bazen de lüzum ediyor. Kimler için? Genelde siyasetçiler için…
Seçimlerin ardından yeni belediye başkanı olarak koltuklarına oturan başkanların kendilerinden önceki belediye başkanlarının iş ve işlemlerini kontrol ederek ortaya çıkan sonuçları da kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyor.
Bunu yurtta istiyor, bekliyor…
Belediye başkanları bunu ne kadar becerebilecekler? Becermiş olsalar dahi ortaya çıkan sonuçtan önceki dönem belediye başkanı ne kadar sorumlu olup hesap verecek? Bütün bunlar da tartışılır…
Önceki gün bir televizyon kanalında Denizli’nin CHP’li yeni seçilen Büyükşehir Belediye Başkanını ekrandan izledim. 6 yıllık CHP il başkanlığı bir 1 yıllık ise PM üyeliği yapan yeni başkan, ekranlardan kendisinden önceki belediye başkanının 11 milyar lira borç ederek kasayı tamtakır ettiğini açıklıyordu.
Akıl almaz harcamalar, bankadan kredi çekip ödedikleri faizin altında parayı kendi kasalarında tutarak eritmeleri, boyama kitabı ve tanıtım adına belediyenin basın bürosunun kullanılarak yapılan devasa harcamaları ekrandan anlatırken aklımdan ‘Keşke Adana’da da bir belediye başkanı ortaya çıkıp Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı gibi bütün kirli çamaşırları ortaya dökse’ diye geçirdim…
Nerede hani!
İnşallah bizi yanıltıp yetimin hakkının kimlere nasıl aktarıldığını bir şekilde kamuoyunun önüne koyarlar. Devr-i sabık yaratmak mı olur bunun adı, kirli çamaşırları ortaya dökmek mi olur. Bilemem ama bildiğim bir şey varsa seçim döneminde öyle bir para harcadılar ki, akıllara durgunluk veren rakamlar çıkarsa ortaya hiç şaşırmam.
Belediye başkanlarının kendilerinden önceki belediye başkanlarının parayı nasıl hayasızca harcadıklarını açıklarken Sayın Zeydan Karalar’ın kendisinden önceki belediye başkanı olan Hüseyin Sözlü döneminde ASKİ marifeti ile açılan su kuyuları hikayesine de benzemesin diyorum!
Hatırlayın, Sayın Karalar bir basın toplantısı yaparak ASKİ’nin açıldığı gösterilen ancak gerçekte hiç açılmayan kuyularını basın ve kamuoyu ile paylaşarak ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söylemişti.
Peki, sonuç ne oldu?
Hüseyin Sözlü ve dönemi aklandı…
Yani Karalar’ın iddiaları boş çıktı.
Ya yargıda bir sıkıntı var, ya da iddia makamı olan belediyede…
Demem odur ki, vatandaşın parasının nasıl harcandığına dair bazı yaşanmışlıkları da görünce ‘Devr-i sabık’ yaratsalar da ne olacak ki! Demeyi de ihmal etmiyorum.
Yine de ben kendi adıma ‘HESAPLARI GÖRELİM LÜTFEN’ diyerek yeni belediye başkanlarına çağrıda bulunmak istiyorum.
Hesap lütfen…