AK Parti’nin Adana Milletvekili listesinde aday olabilmek adına yarışan 149 ismin kamuoyuna açıklanmasının ardından Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere’ye ziyareti öncesinde bir açıklama yaparak listeler konusunda net konuşmuştu.
‘Falso yapanlar listede yer almayacak’
Bu net cümlenin ardından Sayın Cumhurbaşkanının hazırlayarak YSK’ya teslim edilen Ak Parti’nin Adana Milletvekilleri listesinde yer alan 6 milletvekilinden 2 tanesi yeniden listeye girdi. 4 isim listede yer almadı.
Listede yer almayan AB Bakanı Ömer Çelik’in 24 Haziran seçimleri sonrasında bakan olmasına kesin gözü ile bakıldığından onun listede yeniden olmamasını makul karşılıyoruz.
Diğer üç ismin listede olmaması demek, Cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi yaptıkları falsodan dolayı mı gerçekleşti? Bu sorunun yanıtını aramak lazım diye düşünüyorum.
Kimdi bu liste yer almayan üç isim? Necdet Ünüvar, Fatma Gül Demet Sarı ve Talip Küçükcan.
Partilerin listelerinin her dönem yenilenmesi, arkadan gelen yeni siyasetçilere zemin açılması ve siyasette sürekliliğin sağlanması adına önemlidir. Bu kurala uymayan ve yıllarca belirli ekiplerle ülkeyi yönetmeye talip olan iktidarların kalıcı olmadıkları da her dönem görülmüştür.
Dolayısıyla partilerin listelerinin yenilenmesi gerekir. Gençlere imkân tanınması gerekir. Hatta mümkün olsa da bu yenilenmeyi tüm partiler sürekli gerçekleştirebilse.
Partiye ihraç yani Adana’da politika yapmayan isimlerin getirilip yazılması da doğru değil. Bunu AK Parti ile MHP yaptı bu dönem.
Her iki partide Ankara’da politika yapan iki ismi getirip listenin birinci ve ikinci sırasına yerleştirdi. Ak Parti’de Sosyal Güvenlik Bakanı olan Jülide Sarıeroğlu’nu, MHP’de ise Ayşe Sibel Ersoy’u kastediyorum.
Şimdi Adana’daki Ak Partililer ve MHP’liler çabalayacak ve bu iki ismi meclise taşıyacak.
Adana’da bunca politika yapan genç isimler var iken ‘ithal aday’ getirmenin anlamını hala anlamış değilim, çözmüş değilim.
Yakın geçmişte bunu yapan partilerden seçilerek Ankara’ya meclise gönderilenlerin bu kente ne katkı sağladıklarını yaşayarak gördük!
Yazımın başında bu listede çizik yiyen milletvekillerinin falsolarının ne olduğunu sordum. Bunun yanıtını da ben aslında kendimce verebilirim. Kendimce verebilirim derken, siyaseti yakından takip eden birisi olarak yorum getirip bu istikamette düşüncelerimi aktarabilirim.
Ancak bir hata yapmış olurum. Partinin falso kurallarına göre yorum yapmayarak belki de haksızlık edebilirim.
Bu nedenle Ak Parti’nin kendi falso kurallarını bilmediğim içinde üzerinde fazla yorum yapmayı doğru bulmuyorum.
Bildiğim bir şey var ki Necdet Ünüvar’ın dinlendirilmesi, Talip Küçükcan’ın Adana ile olan bağının hiç olmamasının bilinerek listeye alınmaması, Fatma Gül Demet Sarı Hanımında parti içerisindeki dengelerden dolayı yedek kulübelerine alınmış olmaları, yerlerine giren oyuncular adına takıma sağlayacakları katkıların daha fazla olacağından ötürü doğru tercihler olmuş diyebilirim.
Gerek Ak Parti’de, gerekse de CHP ve MHP’deki mevcut milletvekillerinden büyük bir çoğunluğunu ‘listede yeniden yer almazlar’ diyerek yorum yapabilecek duruma gelmiş isek görünen köy kılavuz istemez misali olmuş demektir.
Listede yer almak önemli değil. Önemli olan listeden seçilerek meclise gitmek, sizden beklenen başarıyı orada gösterip kentinize katkı sağlayabilmenizdir.
Ancak bunu sağlar iseniz gelecek dönem şanslı olursunuz ve yeniden aktif olarak politikanın içinde yer alırsınız.
Aksi halde önceki ESKİ VEKİLLER gibi bir kenara çekilip ya kitap yazarsınız, ya kitap okursunuz, ya da siyasetin merkezinden uzaklaşarak yıllarca ekmediğini yediğiniz partinizin kapısından içeriye dahi girmezsiniz!
Haktan hayırlısı olsun ve 24 Haziran seçimleri de bu anlamda bir milat olsun.