Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, ayağının tozu ile geldiği Adana’da partililerin huzuruna çıkıp kendisini tanıtma imkânı buldu. Ardından da aynı gün basın mensupları ile buluşarak ‘Jülide Sarıeroğlu kimdir?’ sorusunu yanıtladı bir adet.
Yüreğir Kültür Merkezi’ndeki iftar yemeği tam anlamıyla organizasyon açısından ‘rezalet’ olduğunu söylesem şimdi bana alınganlık gösterecek yöneticiler ama söylemek durumundayım.
Bakanın geleceği ve Ak Parti’nin kurulduğu günden bugüne kadar il genelinde yöneticilik yapan tüm yöneticilerin davet edildiği bir iftar yemeğinde oruç açıldıktan sonra yemek dağıtımı yapılır, ekmeksiz, susuz, tadı ve tuzu olmayan bir iftar yemeği yapar iseniz burasını eleştirmek de bizim hakkımız olur.
Ak Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni’nin ne kadar haberi var bilmiyorum ama yemekçilik şirketi sadece yemeği hazırlayıp vermekle yükümlü olur ve anlaşmayı bu şekilde yaparlar. Yemekleri Ak Parti’nin gençlik kollarına mensup üyeler yapacaktır. Lakin bizim gençlik kolları takım elbiselerini çekerek davetli gibi iftara gelince yemeği dağıtacak kişi bulunmaz. Bu tatsızlığın ve çirkin görüntünün sebebi budur. Bunu da Fikret Yeni bir kenara not etsin lütfen.
İşte bu tadı ve tuzu olmayan iftar yemeğinde Bakan Hanım kendisini tanıtma imkânı buldu partilisine. Ailesin, doğduğu ve lise yıllarına kadar yetiştiği çevreyi, Adanalı olmanın kendisine yüklediği sorumlulukları ve partisindeki aktif olarak görev yaptığı yıllardan kesitler sundu.
İftar yemeğinin ardından basın mensuplarıyla buluştu Bakan Hanım.
Öncelikle bir tespitte bulunmak istiyorum. Bu şehrin bakanlığını yapan Ömer Çelik, Ak Parti’de aralıksız bakanlık ve milletvekilliği yapan tek isim. Bir gün olsun gazeteciler cemiyetini ziyaret etmedi. Gazeteciler ile bir araya gelerek sohbet etmedi. Dertlerini dinlemedi. İstenilen randevuları da geri çevirdi.
Bir de bütün bunlara ilaveten Ömer Çelik yıllarca gazetelerde köşe yazarlığı yapmış bir isim!
Demek ki ‘Has Adanalılık’ sözle olmuyor…
Bakan Hanımın konuşmaları samimi, insanlara yaklaşımı sıcak, Adana ile irtibatını koparmayacak cinsten bir politik çizgisi olduğu izlenimi veren, insanları tanıyarak yanlış yapmamak adına da temkinli davranan bir yapısının varlığını hissettik. En azından ilk konuşma ve tanışmadan bu izlenimi çıkardık.
Kendisine 2000 yılından sonra emekli olanlara verilmeyen intibak hakları konusunda ne düşündüğünü sordum. Maalesef iyi ve güzel cümleler kuran Bakan Hanım bu soruya yanıt verir iken güzel cümleler kuramadı. Ak Parti Hükümetinin programında intibak yasası ile ilgili bir gelişmenin olmadığını söyledi ve konunun yargıda olduğunu ifade etti.
İyi güzel de Bakan Hanım, her konuda vaat veren Hükümet, yıllardır emeklilerin haklarının gaspı anlamına gelen bu konuda bir adım atamaz mı? Atmak adına bugüne kadar yapılan açıklamalardan neden geri adım atıldı? Bu hükümetin gözünde emekliler yok mu? Verilen bin liralık primleri söylemek bana göre çözüm değil.
Kendi adıma bu olumsuz yanıttan dolayı da üzüldüm. Hoş, Bakan Hanımın da bu konuda eli kolu bağlı…
Çünkü REİS istemiyor!
REİS ne der ise o!
Has Adanalı olduğunu şırdan yemeden keyif aldığını, sade yani içerisine bir şey katılmadan hazırlanan bici bici yemeyi sevdiğini ve Adana’nın yemeklerini çok sevdiğini söyleyerek üzerine vurgu yapan Bakan Jülide Sarıeroğlu’nu bir saatten biraz fazla zaman içinde dinledikten sonra ‘İnşallah bu yaklaşım tarzı ve politik davranışı uzun soluklu olur’ diyerek kendisiyle vedalaşarak toplantıdan ayrıldık.
Bazı politik simsarların da etrafında fotoğraf verme adına telaş içinde olduklarını görünce dikkatimiz biraz da o yöne doğru yöneldi.
Adana’da ekip kuracağım der iken Sayın Bakan Jülide Hanım, bu simsarların kurtlar sofrasına düşmez inşallah diyerek de kendi adıma temenni de bulundum.
Ümit ediyorum ki Adana adına Jülide Hanım bir fırsat olur. Bu fırsatı da gerek Bakan Hanım kendi adına, gerekse de Adana adına her iki tarafta yani seçmenler de iyi kullanır.
Bakanlık konusu 24 Haziran’dan sonra devam etmese de Jülide Hanım’ın Adanalılığından tüm Adanalılar faydalanmalı, hizmetlerin kentimize gelmesi adına da bu hanıma sahip çıkılmalıdır.
Yıllarca sahip çıktığınız siyasilerden eksiği yok, fazlası var Bakan Hanımın…