AK Parti’nin iktidarı döneminde sağlık konusunda getirdiği iyileştirmeleri gördüğümde inanın kendi adıma sevinmiştim. Lakin bugün gelinen noktaya bakınca sağlık konusunda yeniden fabrika ayarlarına dönüldüğünü görüyorum. Yani bu fabrika ayarlarına dönmek, iyileştirmelerin ortadan kalkması anlamına geliyor. Hastasınız, zorluklar yaşıyorsunuz. Tedavi oluyorsunuz. Hastaneden çıkınca elinize reçete tutuşturuluyor.
Eczaneye gidiyorsunuz. Yazılan ilaçlar için katılım payı ödüyorsunuz. Paranız var mı? Yok mu? Kimin umurunda. Her gün “başka bir uygulama gerçekleşti diyerek eczanede ‘pamuk eller cebe’ uygulaması ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Paranızın olup olmadığı kimin umurunda… Özel hastanelere gidiyorsunuz. Aldıkları katılım payları ile soyuluyorsunuz. Paranız varsa iyi sağlık hizmeti alıyorsunuz. Yoksa ‘Allah’a emanet’ yaşıyorsunuz. Kısacası sağlık politikası yeniden gözden geçirilmeye muhtaç.
Hastanelerin durumlarına gelince; İnanın bu konuda ol kadar çok söylenecek söz var ki, buradan İstanbul’a kadar uzanan sayfalar dolusu yazıları kaleme alabilirsiniz. Doktor yetersizliği, randevuların uzun süreyle verilmesi, kuyruklar, ilaç fiyatlarının artışından kaynaklı katılım ücreti alınması, doktorların ve sağlık çalışanlarının içinde bulundukları konumları gereğince eşit sağlık hizmeti alamama gibi aklınıza ne geliyor ise bu konularda sayfalar dolusu yazılar yazabilirsiniz.
Bu nedenle AK Parti Hükümetinin acilen sağlık konusunda iyileştirmeleri hayata geçirmesi gerekiyor yurttaş adına… Ben kendi adıma Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hayata geçirilen sağlık politikalarının uygulaması adına başarılı olamadığını düşünüyorum. Recep Akdağ dönemi ile mukayese ettiğimde Fahrettin Koca’nın sınıfta kaldığı kanaatindeyim. Önce sağlık…
Bu nedenle seçimler öncesinde sağlık politikalarının aksayan yanlarını uzağa gitmeden yurttaşa sorarak düzeltebilirsiniz. Çünkü sıkıntıyı bakan bey değil yurttaş çekiyor…