Çok konuşunca meramınızı iyi anlatıyorsunuz diye bir kaide yoktur. Az konuşup öz konuşarak karşınızdaki insanları sıkmamanız gerekir.
Adana İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Koçak, basın mensuplarıyla bir araya gelerek 16 aylık görev süresinde yaptıklarından bir kesit sundu. Kesit öyle bir kesitti ki 38 dakika boyunca müdür beyi dinlemek zorunda kaldık.
Konuştuklarını zaten kitapçık haline getirip basın mensuplarına dağıttığı için slayt eşliğinde aynı şeyleri ikinci kez tekrar etmesini de ‘ders saati’ gibi görüp uykusu gelen çocukları konumuna düşmekten de kendimizi alamadık.
Adana’da yapılan hizmetleri sıralarken Sayın Koçak, Milli Eğitim Politikalarının ayakları yere basan kısımlarıyla Adana özelinde gerçekleştirdiği yerel ölçekli kendini hissettiren projeleri bağdaştırarak kentin eğitim ve öğretimdeki başarılarını aslında örneklendirmek istedi.
Başarılı olduğunu söyleyebilir miyiz Sayın Koçak’ın?
Kitapçığa ve anlatılanlara bakacak olursanız çok başarılılar…
İşin özü öyle mi?
Onda endişeliyim.
Fırsat bulup soru sorabilmiş olsaydım kendi adıma, hizmet yapmanın yanında yapılan iş ve işlemleri denetlemede, görevlendirmelerdeki adaletsizlikte, ortaya çıkan sorunları çözmede, siyaset ile olan yakın diyalog içindeki davranışlardan dolayı liyakat, ödüllendirme, atama, işe alımlar gibi konularda ortaya çıkan çirkinliklerin nasıl çözüme kavuştuğunu soracaktım.
Sayın müdürün elbette bu tür sorulara da verecek yanıtı vardır. Onu da biliyorum. Lakin sayın müdürün şunu bilmesi gerekir ki, Adana Milli Eğitimde her şey iyi gitmiyor…
Sayın müdürün yönetimindeki il milli eğitimin ne kadar başarılı olduğunu yaşayanlardan yani yönetilenlerden sormak gerekir. Yöneten zaten iyi yönettiğine inanır ki başarılı kabul eder kendisini. Hatta biz basın mensuplarından kendilerinin taltif edilmesini ister.
Biz basın mensupları bu taltifi yaparken siyaset yapmadan taltif yapar, değerlendirir…
İşin özüne gelirsek, müdür beyin gecikmiş toplantısından bir şey anlamadım. Çok zorladım kendimi ama bu kadar ders dinlemeye hiç gerek yoktu diye düşünüyorum.
Bu arada cemiyet başkanını da yere göğe sığdıramayan il müdürünün eğer üstatlık değerlendirmesi bu ise vay halimize diyelim…
Sayın müdürün yüzünü 16 ay sonra görme şerefine eriştiğimiz için de yine teşekkür ederim.