Ne iş yapar isen yap, neyle meşgul olursan ol asla nankör olmayacaksın. Dün senin yanında yer alan insanlara bugün sırtını çevirmeyeceksin.
Dün iyi iken, bugün kötü olmayacak! Kısacası nankör olmayacaksın, ekmek yediğin yere nankörlük yapmayacaksın. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilen insanlardan olunca ipliğin pazara çıkınca da dışlandığına üzülmeyeceksin.
Ne yazık ki nankörlük insanın doğasında var. İşin içine maddi menfaat girince birden ibrenin yönü değişiyor. Yerel yönetimlerde bu nankörlük olayına çok rastlarsınız. İktidar iken başka, muhalefet iken başka olur dünya… Dünyayı siz yaratırsınız!
Siz olmayınca bütün işlerin duracağını ve sizin yokluğunuzda hayatın sona ereceğini sanırsınız. Dünya sizin etrafınızda dönüyordur adeta! Siyasi güç, iktidar sizsiniz ya.
Etrafınızdakiler size ‘Padişahım çok yaşa’ derler. Sizin doğru ya da yanlış yaptığınıza asla bakmazlar. Sizin kimliğiniz, işgal ettiğiniz makamlar önemlidir.
Buna göre itibar görürsünüz. Güç kaybetmeye başlayınca da ‘tu kaka’ olursunuz. Bu konum itibariyle gücü elinde bulunduranlar içinde geçerlidir.
Bu güce tapanlar içinde. Bazı belediyeci arkadaşlara yönelik gerek konumları gerekse de etrafındaki insanlara dağıttıkları güç paylaşımından kaynaklı eleştirilerin dozunun artırıldığı şu günlerde sosyal medya üzerinden çirkin bir kirlilik içerisinde saldırılar olunca insanlar üzülüyor.
Dün maaşlarını alıp bütün gördükleri haksızlıkları görmezlikten gelen, dün biat ettikleri güç sahiplerini bugün işlerini kaybettiklerinde suçlayanlardır nankör olanlar… Biat ettiğiniz günde suskun kalmayın, bugünde… Biat ettiğiniz kişiler dün iyi de bugün kötü mü?
Dün kötüyseler ki zulüm eden kim ise her daim kötüdür. Bugünde kötüdür, yarın da… Menfaatler karsısında yamuk yumuk olanların bugün sosyal medyada kahraman kesilmeleri de bir türlü anlam verilemez bir davranıştır. ‘Hakkımı helal etmiyorum’ diye başlayan cümleler kurarlar.
Dün hakkını helal edip etmediği ‘suskunluklarından’ dolayı belli olmayanların bugün aslan kesilip ‘kükremeleri’ de bir türlü kabul edilemez. İnanın Adana’da taklacı, yalaka takımları öyle bir çoğaldı ki sormayın gitsin. Koro halinde söv deniliyor sövüyorlar. Sus deniliyor susuyorlar.
En fazla bu taklacılık da yerel yönetimlerde görülüyor. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Altın Koza şirketine yönelik bu taklacı zihniyetin kendilerine prim verilmemesinden kaynaklı söylemlerini görünce böyle bir ifadeyi kullanmak zorunda kaldım işin özünde.
Altın Koza’dan nemalandıkları günleri unutarak mal ve hizmet verdiklerinin altını çizip bugün çark edenlerin varlığından sonra bir iki çift söz söylemek ihtiyacı duydum. Kral öldü, yaşasın yeni kral diyecekler ama kral ölmedi, tahtada yeni kral geçmedi…
Bu söylemlerinizi sonralara bırakın isterseniz. Siz keşke dün de doğru olsaydınız da biz de bu yorumu yapmamış olsaydık.
Şu mal ve hizmetleriyle, emekleriyle dünü sessiz geçirenlere denecek son söz ’sus ki adam sansınlar’ olsun ve noktayı burada koyalım. Bugün tu kaka dediğiniz insanları dün yanaşmayacaktınız!...