Şehirden kopuk yönetim anlayışı ile yönetildikleri yönünde sürekli olarak eleştirdiğimiz odalarda 1-4 Ekim tarihleri arasında seçim yaşanacak.
Adana Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsasının seçimleri gerçekleştirilip yeni dönemin başkanları seçilecek.
Görünen odur ki, şehirde oda seçimleri var mıdır? Yok mudur? Hiç ama hiç belli değil. Kendi bünyelerinde bir seçim yaparak sessiz ve derinden gidiyorlar.
Ticaret Odası’nda mevcut başkan Atilla Menevşe aday olmayacak. Durum onu gösteriyor. ATO’da 3 aday yarışıyor. Bu adayların seçim dönemine ait özellikle yerel basınla bir araya gelip projelerini ortaya koyan açıklamalarına da tanıklık etmedik.
Sadece kendilerine bir basın mensubu temin ederek sayısı iki ya da üçü geçmeyen açıklama yaparak mesajlarını kamuoyu ile paylaştılar.
Bu tür seçimi ilk kez yaşıyorum ve görüyorum.
Sanayi Odasının ve Ticaret Borsasının başkanlarının değişmemesini ben kendi adıma ‘Adana için bir kayıp’ olarak görüyorum. Nedeni ise her iki başkanın heyecanını yitiren, işletme körlüğüne yakalanmış, Hükümetin aksine bir davranış tarzı ve açıklama yapmaktan kaçınan, Hükümetin Adana’daki yöneticileri tarafından da eleştirilen ancak bir müddet sonra aralarını düzelten başkanlar olarak görüyorum sayın başkanları!
Kısık sesle, el altında sessiz ve sedasız yönetim tarzı ile geride bıraktılar onca yılları. Kente getirdikleri heyecan ve artıları olmadan…
Ticaret Odası Başkanlık yarışında aday olan Mehmet Şahbaz ile Yücel Bayram beyleri en azından yıllardır tanırız. Lakin diğer aday olan Cengiz Yılmaz Beyi yolda görsem tanımam. Bir yerel gazeteci olarak yolda görsem tanımayacağım bir ismin Adana Ticaret Odası’na neler yapacağını, kente hangi hizmetleri getireceğini inanın bilmiyorum!
Bu benim eksikliğim değildir sanırım. Sadece seçimlerde kullanacağı oy pusulalarını kamuoyuna iletmeyi tercih edecek kadar basından uzak bu arkadaşlarımız.
Bunu da bir eleştiri olarak peşinen vermiş olalım.
Adana ekonomisinin tüm potansiyelini harekete geçirmek adına yol çıktığını söyleyen başkan adaylarının bugüne kadar kent ekonomisini nasıl harekete geçirdiklerini de inanın bir türlü anlamış değilim.
Herkes kendine çalışıyor.
İş yerinin daha büyümesi adına bu tür mevkileri basamak adına kullanıyor.
Genel yapıları bunu gösteriyor, bunu ortaya koyuyor.
Sizin anlayacağınız sessiz ve sedasız bir seçime gidiyoruz. Koltuk tatlıdır. Yapışan kalkmak istemiyor. Koltuğu isteyenler de koltuğa oturunca kendilerinden öncekiler gibi olup sıradanlaşıyorlar…
Bir adet düşüncemi ortaya koydum. Tüm adaylara da başarılar dileyelim. Bakalım bizi yanıltacaklar mı?