Okuyucularımın çok iyi bildikleri bir söz vardır ki bu söz meydanlarda atılan slogan gibidir. Bu söz ‘Ne ezen, ne de ezilen. Hakça düzen’ olup sloganlaşmıştır.
Siyasetçinin ezen ve ezilenleri var mıdır? Sorusuna yanıt aramak istedim bugün.
Siyasetçinin ezenleri halkı yani seçmeni ezendir. Ezen siyasetçi, kendisi gibi siyaset yapanları ezmez. Onları koruyup kollar. Çünkü onlar sayesinde ezmeyi sürdürecektir!
Siyasette ezilenler var mıdır? Bana göre siyasette ezilen yoktur. Çünkü o siyasetin çarkına girenler başlarına ne geleceğini önceden bilerek kabullenen kişilerdir. Biran ezildikleri ortamdan kurtulup bir müddet sonra kendileri ezen konumuna gelirler!
İki hafta önce İYİ Parti’den belediye başkan aday adayı olan bir siyasetçi ile ‘siyasetin kirli yüzünü’ konuşup aynı noktada buluşmuştuk. Aynı duyguları paylaştığımız için de o sohbetten keyif almıştım.
İki hafta sonra aynı siyasetçinin CHP adayı olan isime destek verme kararı alıp ilçe gezilerine çıktığını görünce ‘Sende mi?’ diyerek 15 günde ezilen siyasetçi konumundan ezen siyasetçi tarafına geçmesini doğrusu yadırgadım.
Demek ki neymiş. Ezilen siyasetçi ezen siyasetçi olabiliyormuş!
İYİ Parti’de kendisine haksızlık yapıldığını söyleyerek cümleler kuran bu siyasetçi bugün CHP’ye katılıp o belediye başkan adayının listesinden ilk sırayı alınca yeni katıldığı partidekilere haksızlık yapmıyor mu? Kendisine yapıldığında patırdayan bu zat, kendisi başkasına haksızlık edince mutlu oluyor!
Bahsettiğim bu ani manevra Ceyhan ilçesinde yaşanıyor. Onu da dipnot olarak vermiş olayım.
Yine MHP’de iki dönem Adana Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekilliği görevini sürdüren bir siyasetçi yine tıpkı İYİ Partili gibi CHP saflarına katılmış.
Meclis oturumlarını yönetirken taraf olduğu günlerde ezdiği diğer CHP’lilerin bugün yanında saf tutarak hareket edecek!
Benim işte doğru bulmadığım yöntemler bunlar…
Karaisalı Belediye Başkanının MHP’den istifa ederek bağımsız aday olmasına yönelik getirdiğim eleştiriden rahatsızlık duyan belediye başkanının arkadaşı olduğunu belirten bir kişi, beni eleştirip ‘ülkücülük’ dersi vermiş sosyal medyada!
Ülkücülük dersinin ilk sayfasında ‘ülkücü rüzgâra göre yön almaz’ ifadesini anlamadan, okumadan arkadaşlık sahiplenmesiyle akıl verir duruma gelmiş!
Gülüp geçtim elbette…
Ezen ve ezilenlerin payandası olmamak lazım…
Benden de böyle bir payandalık beklemeyin…