Seçimler sona erdi ama kritikler maalesef sona ermedi. Siyasetçilerin seçime dair değerlendirmelerine bakıldığında ‘bütün kabahat seçmende’ gözlemi ortaya çıkıyor!
Hiç ama hiç kendilerinde kusur yok!
Seçmen, önüne konulan listeye baktı. Kendilerine vaat edilenleri değerlendirdi. Kimin inandırıcı olup kimin olmadığına karar verdi. Sandıkta oyunu kullandı.
Yani seçmen görevini yaptı.
Görevini yapmayan, yapamayan ise siyasete yön verenler oldu.
İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi’nin seçim sonrasındaki değerlendirmelerine baktığımda ‘Konuştukları kadar oy getiremeyen, sözleri kadar oyu olmayanların’ seçim değerlendirmelerinin de dikkate alınacak noktada olmadığını düşünüyorum.
“Sepet koluna, herkes yoluna” diyerek yollarını ayıranlar, yarın belediye başkanlığı seçiminde nasıl ortak noktada buluşacaklar? İnanın bunu da anlamak mümkün değil.
Adana özelinde seçim sonuçlarının matematiğini yaptığımızda, hesap uzmanı olan isimlerin sağdan topladıklarında, soldan topladıklarında, alt alta koyduklarında yine de başarılı olabilecek yeterliliğe sahip olamayacaklarını gördüklerini düşünüyorum.
Sizin anlayacağınız kara kara düşünce aldı hesap uzmanlarını…
Kendilerine yönelik ‘düşük oy alacaklar’ diye kalıp içine konulan MHP’nin yerel seçimlerde iştahının kabardığını görüyoruz. MHP, AK Parti ile olan ittifakını hiç bozmadan yola devam edip Adana özeli için Büyükşehir Belediyesinin kendilerine bırakılmasını arzu ediyorlar.
Yani AK Parti’nin Büyükşehir için aday çıkarmayıp adayın MHP’den yapılmasını ümit ediyorlar.
Bunun için de şimdiden hazırlıklarına başlamışlar. İlçelere ve Büyükşehire yeşillenen siyasetçiler kurgularını, çalışmalarını, genel merkez bazındaki kulislerini yoğunlaştırdılar.
İYİ Parti’de isi büyük hayal kırıklığı var. ‘Seçimde niçin başarısız olduk?’ sorusuna yanıt aramak için toplantı üzerine toplantı yapıyorlar. Bir yandan da kurultay sonrasını hesap ediyorlar.
CHP’nin içinde ise Kemal Kılıçdaroğlu kalsın mı? Gitsin mi? sorusuna yanıt aramakla meşgul olunduğunu söyleyebilirim.
Sözleri kadar oyları olmadıkları görülen ve CHP’den alabileceklerinin en üst noktalarını alan partiler ise yaz tatiline erken girdiler!
Bu arada seçimlerde bütün imkânlarını partilerin kazanması için seferber eden belediye başkanları da artık görevlerinin başına ‘bir zahmet’ dönmek zorunda kaldılar.
Adana’nın yerel seçimlerdeki en büyük talihsizliği, yerel siyaset yapanların kendilerinden başkalarının siyaset yapmasını istemeyerek hareket etmeleridir. Her şeyin kendilerinden sorumlu olmasını isteyenlere halk geçit verir mi?
Onu da zaman aralığında yaşayarak göreceğiz.
Konuştukları kadar oyları olmayan partilerin seçmen nazarında bir itibarları kalmadı diyelim ve noktayı koyalım.