Dün Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu muhtarlar buluşmasına katıldık. Tam toplantı başlamıştı ki Niğde’nin Ak Parti’li belediye başkanının istifa ettiği haberini aldık.
Tabi bizim gibi Sayın Hüseyin Sözlü’de bu haberi aldı.
Sıcağı sıcağına konuşma imkânı bulmuş iken Başkan Hüseyin Sözlü, Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir ve Niğde gibi illerin belediye başkanlarının istifa ettirilmesine değinme fırsatından yararlanarak görüşlerini dile getirdi.
Hüseyin Sözlü, ‘bu şekilde giderse Türkiye’deki belediyelerin 2/3’üne kayyum atanmış gibi oluyor’ dedi. Yani belediye başkanlarının istifa ettirilmesinin demokrasi kültüründe yerinin olmadığını belirterek ‘bir adet eleştiri oklarını’ gönderdi.
Sözlü, ‘MHP ile benim nikâhım var. Mezar edebiyatı asla yapmam. Kayyum atar gibi belediye başkanlarını görevden aldırır, istifa ettirir iseniz bundan sonraki nesillere bugüne anlatmakta, demokrasiyi tarif etmekte zorluk çekeriz’ dedi.
Yani kayyum olarak nitelendirdiği olayın arka planını deşeleyerek ‘yapmayın’ çağrısında bulundu.
‘Kırsala hizmet götürüyorsun, şehir merkezine hizmet götürmüyorsun’ şeklinde kendisine getirilen eleştirileri de kabul etmeyen Hüseyin Sözlü, şehre de hizmet götürdüğünün örneklerini vererek sözü Devlet Bahçeli Köprüsü’ne getirdi.
Dümdüz bir adam olduğunu belirten Hüseyin Sözlü, ‘beni bilen bilir. Lafımı da saklamam, eğdirip büktürmem. HDP’li belediyelerin güvenlik gerekçesi ile görevden alınmalarına diyecek sözümüz yok ama…’ sözleriyle başlayan konuşmasında son gününe kadar Adana’ya hizmet edeceğinin de altını kalın harflerle çizdi.
Muhtarlar toplantısında bu konuşmanın ne kadar yeridir diye sorsanız ‘Sözlü kadar siyasetin merkezinde değilim’ diyerek yanıt vermek istemem. Elbette benim de bu anlamda bir görüşüm var…
Hüseyin Sözlü’nün çok hırslı ve kendini frenlemeyen davranışlarının sonucu siyasette çoğu zaman dinleyici olmak gereken halleri kendi aleyhine çevirecek noktalara getirdiğini söyleyebilirim.
Muhtarlar toplantısında belediye başkanlarının görevden alınmalarını, istifa etmelerini, ettirilmelerini eleştirip konuyu bu noktaya getirmenin ben Sözlü adına bir yarar getireceği düşüncesinde değilim.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da fazlaca tepkilerine maruz kalmanın da Adana adına anlamı yok diye düşünüyorum.
Bence Sayın Sözlü biraz topa basarak etrafındaki arkadaşlarını görüp pası dağıtmalı ve tek başına dahi kaleye kadar gitse golü atacak pozisyonda olmayacağını bazen anlamalıdır.
Bunun Adana adına yararlı olduğunu düşünüyorum.
Adana’ya geldiğinde Devlet Bahçeli Köprüsü kredisine ait taleplerini ileteceği Sayın Cumhurbaşkanının Sözlü’yü ne kadar dinleyeceği de tartışılır…
Söyledikleri doğru olabilir. Doğru olduğu noktalar da çoğunlukta var. Ama her doğru her yerde söylenmiyor.
Söylenir ise de getirilerine katlanılmak zorunda kalınıyor…
Kayyum tepkisi de biraz dozu ileri noktalara varan, dozu kaçan nitelikte oldu. Bu da benim görüşüm.
Sayın Sözlü katılmasa da bu sözlerin hiç yeri de değildi, gündemi de gerektiren bir konu değildi.
Kendi yorumumuzu yapmış olalım…