Son günlerde okuyucularımızdan gelen ciddi şikâyetlerden sonra alkol satışının yasak olduğu saatler başta olmak üzere, sadece alkol satma ruhsatı olan iş yerlerinde açıktan alkol verilerek tüketiminin yapıldığı yönünde duyumlar almaya başladık.
İnanmak istemedim ama ne yazık ki gelen şikâyetlerde vatandaşlar haklıydı.
Özellikle şehrin önemli merkezlerindeki tekel bayilerinin satışın yasak olduğu saatlerde alkolü gizliden sattıkları, alkol tüketiminin yapılamayacağı yerlerde açık alkol satışının yapıldığını görünce, tanıklık edenler adına bu sıkıntıyı yetkililerimize iletelim istedik.
Her türlü kötülüğün anası olan alkol konusunda hükümetin almış olduğu tedbirleri sanırım vatandaşlar kendileri delebildikleri kadar delmeye çalışıyorlar.
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde bu gibi konularda biraz daha dikkat diyelim ve yetkililerimizi burada denetim konusunda duyarlı olmaya davet edelim.
Adana'yı dilenciler bastı
Adana'daki dilencilerle mücadele eden yetkili merciler belediyelerin zabıtalarıdır. Bu zabıta birimleri de belirli dönemlerde dilenci operasyonu yaparak halka ‘çalıştıklarını gösterme adına' mesaj verirler.
Sonrasında ise denetimi de bırakırlar, operasyonları da...
Kurban bayramı yaklaşınca Adana'yı adeta dilenciler bastı.
Osmaniye, Kozan ve civar illerden araçlar ile getirilen dilenciler belirli yerlerde şehir merkezine bırakılıp akşam olduğunda da araçlar ile toplanıp geri götürülecek kadar dilenci sayımızda artış oldu.
Hal böyle olunca da bizler adım başı dilencilerle karşılaşıyoruz.
Ekmek parası isteyen, hastaneden yeni çıktığını söyleyip ilaç parası ve yol parası isteyenlerden geçilmez oldu.
İşin garip yanı, Adana Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin hizmet binalarının önünde, yanında dahi dilenen insanlara rastlıyorsunuz.
Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi, Devlet Hastanesi ve Numune Hastanesi'nin önünde ‘hastaneden yeni çıktım. Yol param yok' diyerek dilenen kadınlı erkekli insanlardan geçilmez oldu.
Bugün ve yarın Büyükşehir ve ilçe belediyeleri zabıtaları eski tarihli operasyonlara ait birkaç fotoğraf bularak bülten yapıp ‘dilenci operasyonu' yaptıklarını söyler iseler hiç şaşırmayın.
Adana'yı dilenciler bastı vesselam...
Belediye başkanlarının bu konudan haberi olmayınca belediyesinin zabıta yetkililerine de ‘nedir bu olay?' diye sorma yetkilileri olmuyor sanırım!
Hiç dolmuş içinde kafanızı bir yere çarptınız mı?
Zor bir soru olsa gerekir. Hiç dolmuş içerisinde kafanızı bir yere çarptınız mı?
Sizi bilmiyorum ama ben çarpanı gördüm, tanıklık ettim.
Bu çarpmanın sebebi ‘saatini geçiren dolmuş sürücüsünün durağa yetişip ceza yememek adına' yaptığı ralli sonrasında yaşandı. Dolmuşun içerisine adımını atan yolcuya ‘hadi abla acele et. Zamanım kalmadı' diye uyaran sürücü, ani bir hareketle yolcuya adeta araç içinde zulüm etmeye başladı.
Yolcular ‘ne oluyor?' diye yüksek sesten tepki gösterince bu kez dolmuş sürücüsü ‘zamanım kalmadı. Yolların kapalı olmasından dolayı saatim geçiyor' diyerek suçunu bastırmaya çalıştı.
Bu arada önündeki aynı hatta çalışan diğer dolmuşa yetişen içerisinde bulunduğumuz dolmuşun şoförü ile önündeki aracın şoförü başladı tartışmaya...
Sür kardeşim yetişmemiz lazım...
Patlamadınız ya...
Al başına belayı... Dolmuşa bindiğine bineceğine pişman oluyorsun.
Adana'daki dolmuş duraklarının yetkililerinin bu dolmuş terörü denecek noktaya varan olaylarla ilgili denetim yapmaları gerekiyor. Örneğin bir dolmuş yöneticisi oturup karar verse ve şoförlerin tanımayacağı kişileri araçların içerisinde seyahat ettirerek şoförlerin nasıl araç kullandıklarını tespit edip bunu da denetim altına alsa bu dediklerimiz sanırım yaşanmaz.
Yoksa değnekçi diye tabir edilen kişilerin saat tutmaları da çözüm değil...
Her hatta birden fazla dolmuş aracı, birbirleriyle yarışan, sanki ralli yapan sürücüler…