Siyasette bir günlük sürü uzun bir süre… Bunu bilmeyen yoktur.
Uzun olsa da yerel seçimlere olan mesafe, yerel siyaset yapmak isteyenler maşallah koşar adım tempo artırarak ‘seyyah’ oldular bir adet.
İlçelerinin sınırlarını aşarak Bütünşehir Yasası kapsamında olan tüm ilçeleri dolaşarak ‘oy yatırımı’ yapmanın telaşında olan yerel politikacılarımız, kendi ilçelerinin sorunlarıyla hemhal olup bir de o ilçelerin sorunlarına çözüm bulmak için ‘maddi ve manevi’ dökülmeye başladılar.
Hoş, dökülsünler size ne diyebilirsiniz!
Öyle ya, bize ne…
Öyle değil işte. O ilçenin sorununu halletmek için ‘maddi ve manevi’ dökülenler, bu harcamaları ne yazık ki kendi ceplerinden yapmıyorlar. Kendi ilçelerinin imkânlarını kendilerinin siyasi ikballeri için kullanır duruma geldiler.
Bunu yakın tarihte söylüyor değilim. Yıllardır bunu söyleyen birisi olarak yatırımı yapanlar kazandıkların sanıyorlar! Deme ihtiyacı duydum.
Partilerinin genel merkezlerinin kendilerine yeniden siyaset yapma imkânı tanıyıp tanımayacaklarını dahi bilmeyen bu yerel siyasetçilerimiz, gün olur da beklentilerine yanıt bulup genel merkez tarafından bir yerlere aday gösterilmez iseler ne yapacaklar?
Oturup dizlerini dövecekler.
Durum bir adet böyle olur diyerek de bugünlerden ‘kara kara düşünmeleri’ gerekmiyor diye düşünmüş olacaklar ki, ilçelerin köylerine varana değin seferberlik ilan etmişler.
Kendi yönettikleri birimlerde, belediyelerde ne olup bittiğini de dışarıdan izler duruma gelmişler.
Son 11 aya girdik 2019’un Mart seçimleri öncesinde.
Önümüz yaz, havalar ısınacak. Herkes yaylaya, denize kaçacak. Mevsim bahar ve ne kadar çok yere ulaşır isek kardır diyen siyasilere küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Köprünün altından çok sular geçecek. Hatta yeri gelip sular kuruyabilir…
Söylemedi demeyin.
Evdeki pirinçten olmayın!
Durum biraz onu gösterir gibi… Benden söylemesi…