9 Temmuz günü itibariyle Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemin ilk Cumhurbaşkanı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan yemin ederek görevine başlayacak.
17 ülkenin devlet başkanları ve Cumhurbaşkanları Türkiye’ye geliyor. Pazartesi günü akşamı da yeni dönemin kabinesini öğreneceğiz. 16 bakanlı yeni kabinede de Adanalı isim olacak mı?
Adanalı isim olacak mı? Diye sorar iken milletvekilleri içerisinden yeni bakanlar seçilmediği için vekiller arasından bir bakan beklentimiz yok elbette. Lakin milletvekili listesine yazılmayan Ömer Çelik’in Dışişleri Bakanı olması bekleniliyor. Böyle bir beklenti var.
Ömer Çelik eğer Dışişleri Bakanı yapılmaz ise Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İbrahim Kalın’ın bakan olma ihtimali belirince yerine genel sekreter olacağı siyasi kulislerde konuşuluyor.
Beklentiler yüksek elbette ama Adana’dan bakan çıkma ihtimalini hemen hemen yok gibi görüyorum.
Artık bakanların da etkisi ve yetkisi tamamen Cumhurbaşkanında toplandığı için olsa ne olur? Olmasa ne olur? Diye de sorabiliriz…
Olursa da iyi olur diyelim ve beklentimizi Pazartesi gününe kadar saklamış olalım.
9 Temmuz tarihinden sonra bütün siyasi partiler derslerine iyi çalışacaklar. Halkın verdiği ödevleri yapacaklar. Çıkardıkları seçim sonucu dersini de yerine getirip ‘gereğini’ yapacaklar.
Yaparlar mı? Sizce?
Bence biraz zor…
Yine liderlerin sultası ile devam edecek siyaset. Yerel siyasette belirli isimler vitrin yapacak. Liderlerin ve genel merkezlerin belirleyeceği belediye başkan adaylarına halk da oy kullanmak durumunda kalacak.
Bu nedenledir ki yerel siyaset yapmak hevesinde olanların Adana’yı bırakıp Ankara ile ilişkilerini iyi tutması gerektiğini salık verelim.
Adana Büyükşehir, Seyhan, Yüreğir, Sarıçam ve Çukurova merkez ilçe belediye başkanlıkları bu açıdan da çok önem arz ediyor.
Çünkü milletvekilleri dâhil partilerin oy potansiyelini değerlendirerek politika yapan ve bunu da kurultay delegeleriyle taçlandıran genel merkezlerinde içinde olduğu siyasi mekanizma, merkezde seçimleri kazanmanın Adana’yı kazanma gibi gördükleri bir siyasi atmosferi her daim teneffüs ediyoruz.
Mart 2019’a kadar ufukta erken seçim gözükmediğine göre Adana’da yerel siyaset yapan isimlerin Temmuz ve Ağustos aylarını dinlenerek geçirip Eylül ayında start vermelerinin beklentileri yükseldi. Yani Eylül itibariyle okullar açılır açılmaz yerel siyasetçilerim artık sahalara inmiş olacak.
Bu arada yaklaşık iki yıldır yerel seçimlere aday oldukları için arazide çalışan ve aday adaylıklarını ilan ederek gitmedikleri hane, sıkmadıkları el bırakmayan aday adaylarımız bir adım öndeler mi?
Bu sorunun yanıtını herkes kendisine göre verebilirler ama ben bir adım önde olduklarını düşünmüyorum. Son seçimlerde alınan oyların dağılımını kendilerine ve partilerine göre indirgediklerinde şanslarının yola erken çıkmakla artmadıklarını kendileri de görmüş olurlar.
Yani sizin anlayacağız daha bizi ‘siyaseten zor günler’ bekliyor.
Herkese kolaylıklar diliyorum.