CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Konya’da katıldığı Büyük Yörük Türkmen Çepni Buluşması’nı dikkatle takip ederek izledim. Sayın Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada Yörük Türkmenler için ‘Yörük Türkmen Kabilesi’ ifadesini kullandı!
Yörük Türkmenler ne zamandır kabile olarak yaşıyorlar?
Birileri Sayın Kılıçdaroğlu’na böyle pot kırmaması için biraz ders versin.
Hoş, kırdığı potu anında düzeltti ama dersine iyi çalışmadığı belli olan Kılıçdaroğlu, siyasi rant uğruna söylemlerini de, eylemlerini de artık kendi anladığı noktada buluşturuyor.
Ve Kılıçdaroğlu nenesi ile olan anısını anlattı bu kurultayda.
“Rahmetli nenemi hatırlıyorum. Sabahın güneşi hangi taşa değerse, gider o taşı öperdi. Ve yine nenemin bir geleneğini daha hiç unutmadım. Önemli günlerde yağlı ekmek yani biz niyaz derdik ona, niyaz ekmeği hazırlanırdı. Niyaz ekmeğini götürür kurdunun da kuşun da hatrı vardır diye belli kayaların üzerine koyardı.
Yörük kültürü, Türkmen kültürü sıradan bir kültür değil. Tarihin derinliklerine uzanan kadim bir kültür. Uzun bir yoldan geldik doğrudur. Bize doğruyu öğreten Horasan erenlerini hiç unutmadık. Dilimizi, kültürümüzü, örfümüzü unutmadık. Zaman zaman aralarımızda yani birlikte olmamız gerekirken farklı partilerin içinde yer aldık. Bu da gayet doğaldır ama kültür dediğiniz bir parti işi değildir."
Ve konuşmasını şöyle tamamladı. "Yörük Türkmen kardeşlerim kültürlerini yaşatmak istiyorlar. Biz de yaylalara giderdik. Genç meşe ağaçlarını kesmek yasaktı. Doğaya saygı duyarlardı. Yaylada unutmadığım bir şey var hala. Yaylada meşe ağaçlarından yapılmış kom dediğimiz yerler vardı orada yatardık. Aşağıda bir pınar vardı, keklikler koyun sürüsü gibi gelir su içerlerdi. Keklik niye avlamıyorsunuz dediğim zaman 'Niye avlayalım' dediler. Doğaya bu kadar saygı vardı. Çünkü biz doğanın bir parçasıyız.
Bu kadim kültürü yaşatacağız. Bu kadim kültür Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen ve Balkanlar'a uzanan bir kültürdür. Sıradan bir kültür değildir. Bu kültürü yaşatmak her insanın temel görevidir.
Yörük Türkmen ovalarının geleneklerini de biliyorum. Yörük Türkmen beylerinin, kadınlarının sözlerinin ağırlığını da biliyorum. Eğer kadın erkek eşitliği arıyorsanız bir Yörük Türkmen obasına gideceksiniz. Yörük anayı göreceksiniz.
Beraber olduğumuz zaman aşmayacağımız engel yok. Devleti yönetenler, devleti yönettikleri süre içinde eğer zenginleşiyorlarsa artık onlar halkın hakkını ve hukukunu değil kendi mal varlıklarının hakkını ve hukukunu savunurlar. Ahlaki değerleri esas aldığınızda bir siyasetçinin zengin olma şansı yoktur. Birileri zenginleşiyorsa bilin ki kul hakkı yemiştir. Kul hakkı yiyen kimseye oy vermenizi istemem.”
Yörük ve Türkmenlere sahip çıktı çıkmasına da kullandığı ifadeler arasında kabile ifadesi bir genel başkana hiç ama hiç yakışmadı…
Bunu belirtmek istedim.