4-8 Mayıs tarihleri arasında Antalya’nın Merkez İlçe Muratpaşa Belediyesi
tarafından düzenlenen ‘’Kaleiçi Old Town Festivali’’ni CHP’li Belediye
Başkanı Ümit Uysal’ın davetlisi olarak yakından izleme fırsatı buldum. Ümit
Uysal başkanın bu yıl ilkini düzenlediği festival ile Kaleiçi’ni dünyaya
tanıtmaya kararlı olduğunu gördük.
Antalya ve çevresinde 400 civarında antik kent bulunuyor, Kaleiçi de
bunlardan birisi. Antalya turizmi için de çok önemli bir değer teşkil ediyor.
Antalya'daki sosyal ve ticari hayat için Kaleiçi'nin ulusal ve uluslararası
ölçekte tanıtılması, duyurulması, arkeolojik ve bir yaşam alanı olarak
tanıtılması gerekiyor.
Ümit Uysal başkan da bu düşüncelerden yola çıkarak Kaleiçi Festivali’nin
bu yıl ilkini gerçekleştirerek, Kaleiçi’ni dünyaya tanıtmaya kararlı
olduğunu gördük. Festivalin onur konuğu da Küba idi.
Etkinliği onur konuğu olarak katılan Küba Büyükelçisi Alberto Gonzales
Cazals, festivale renk kattı. Festival açılışındaki konuşmasında Mustafa
Kemal Atatürk’ün Küba devrimi için örnek lider olduğunu belirterek, “Che
Guevera’den Castro’ya kadar uzanan devrimin simgesi Atatürk’tür. Bu
nedenle Küba’da Atatürk’ün heykeli vardır” demesi festivale tam anlamıyla
damga vurdu.
Kaleiçinde, surların içinde kiremit çatılı 3000 kadar ev bulunuyor. Evlerin
karakteristik yapıları Antalya'nın sadece mimari tarihi hakkında fikir
vermekle kalmadığı gibi, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek
ve görenekleri en iyi şekilde yansıtıyor.
1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle
"Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "SİT
bölgesi" olarak koruma altına alınmış. Turizm Bakanlığı'na "Antalya-
Kaleiçi Kompleksi" restorasyon çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984’de
FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından Altın Elma Turizm
Oskarı ödülü verilmiş. Günümüzde Kaleiçi otelleri, pansiyonları,
restoranları ve barları ile eğlence merkezi haline gelmiş durumda.
Kaleiçi’ndeki festivali imrenerek izlerken, biran kendi kendime ‘’Kaleiçi
Festivali Yapılır da Tepebağ Festivali Neden Yapılmaz?’’ demekten kendimi
alamadım.
Adana’nın en eski yerleşim merkezi Tepebağ Höyüğü’dür. Tepebağ
Höyüğü’nün “Arkeolojik Park”a dönüştürülmesi için Adana Büyükşehir
Belediyesi ile Seyhan Belediyesi işbirliğiyle yıllar önce çalışmalar
başlatılmıştı, başlatılan çalışmaların şu anki akıbetini ise
bilmiyoruz. Tepebağ Höyüğü’nün üzerinde 100’e yakın eski Adana Evi
bulunuyor. Bu evler tarihi sur içinde şehrin yüzlerce yıllık kültürünü
saklıyor.
Bu evler aynı Kaleiçi’ndeki gibi aslına uygun bir şekilde restore ettirilip,
ardından Butik Otellere dönüştürülerek turizme kazandırılamaz mı? Daha
sonra Kaleiçi’ndeki gibi ‘’Tepebağ Festivali’’ adı altında festival yapılamaz
mı? Tabi bunların yapılması için öncelikle istemek gerekiyor.
Burada Tepebağ’ın Seyhan sınırları içerisinde yer alması nedeniyle Zeydan
Karalar Başkana büyük görev düşüyor. Zeydan başkanım elinizi taşın
altına koyup bir öncülük yaparak öncelikle başlatılan kazıların biran önce
tamamlanmasını, ardından Tepebağ Höyüğü’nün üzerinde yer alan Eski
Adana Evleri’nin turizme kazandırılması için çalışma başlatın. Adana halkı
ve turizm sektörü sizden bu çalışmayı başlatmanızı bekliyor.