Geride bıraktığımız hafta yağmur ve dolu yağışı ile geçti. 23 Nisan öncesinde insanlar buz tuttu, adeta kış yeniden geldi.
Bahar geliyor diye sevinir iken memlekete kar yağdı, dolu yağdı.
Adana ve çevresinde yağan dolu yağışları nedeniyle üreticiler adeta yok oldu. Tarlasına ektiği ve bir yıl boyunca yolunu gözleyeceği ürünü yerle bir oldu. Yok oldu…
Bu kadar çok büyük felaket sonrasında çiftçi şimdi ne yapacak? Ne yiyecek? Ne içecek?
Borçlarını nasıl ödeyecek? Evladını nasıl evlendirecek? Evine nasıl ekmek götürecek?
Tarlasındaki ürünü sigortalatamayanlar yandı!
Devletin yetkilileri nereye kadar çiftçinin, üreticinin yanında duracak? Onu da doğrusu merak ediyorum.
Adana’nın İmamoğlu ilçesi son dolu yağışlarından nasibini aldı. Önceki gün İmamoğlu’na gittiğimde yol boyunca ürünlerin yerlerde yattığını görünce inanın bir insan olarak rahatsız oldum. Bu çiftçiler ne yapacak? Diyerek kendime sordum.
Devletin Tarım Bakanlığı’nın acilen harekete geçerek hasar tespit çalışmalarını başlatmaları ve yetkili kurumların da acilen önlemlerini alarak çiftçilerin borçlarının ertelenmesi, çiftçilere yardım yapılması, zararlarının karşılanması adına devletin üreticinin yanında olduğunu göstermesi, hissettirmesi gerekiyor.
Bu konuda muhalefet milletvekilleri harekete geçtiler. Sürekli açıklama yaparak konuyu sıcak tutuyorlar ve hükümet yetkililerine hatırlatıyorlar.
Lakin hükümetin bu konuda bir çalışma içine girdiğini maalesef şu ana kadar görmedim. Bu noktadan hareketle devletin yetkililerine bir çağrıda bulunalım.
Adana’daki dolu afetinin zararlarını ne olur acilen telafi edelim. Bu üreticiyi koruyalım. Yiyecek ekmeğe muhtaç hale gelen Çukurova üreticisinin yanında olmak bir insani sorumluluk olsa gerekir. Biz de bu konuda çağrımızı devletin yetkililerine iletmiş olalım.
İnanın üretici yok oldu. Bütün ürünleri elden gitti. Tarlasında bir tek ekili ürünü kalmadı.
Bunu görün, işitin ve devlet olarak üreticinin yanında olduğunuzu acilen gösterin.
Size de bu yakışır…
Allah afetinden esirgesin.