Yeni dönem politika anlayışını kimler oluşturdu bilmiyorum ama politikada genel kurallar yerle bir edilince ortalık toz dumana çevrildi.
Kimin eli kimin cebinde misaline döndü. Partiler arasında fark kalmadı. Sözünün arkasında duran siyasetçi tipi hiç ama hiç kalmadı.
Böyle olunca da kadın kolları denilen partiyi ayakta tutan mekanizmalarda çöktü adeta…
AK Parti, CHP, MHP ve diğer partilerin genel başkanları ‘Kadın kollarımız’, ‘Ana kadememiz’, ‘Gençler’ diyerek başlayan cümleler ile seçim dönemleri gelince methiyeler düzerler. Kurultayda söz verip ‘kadın kotalarımızı’ temin edeceğiz diyerek Türkiye’nin önünde kendilerini bağıtlarlar.
Arkasından bildiklerini okurlar. İl veya ilçe başkanı, il veya ilçe belediye başkan adayı ile milletvekili bir araya gelip oturup bir odaya, kafalarına göre liste yaparlar.
Nitekim öyle oldu. AK Parti’de isyanlar ayyuka çıktı. CHP’de ise yine aynı keza ayyuka çıkan tepkiler. MHP’de zaten kadının adı yok gibi davranış tarzı!
Şimdi diyecekler ki ‘ilçelerde partilerimizin kadın adayları var’
Evet, kadın adaylarınız var ama belediye başkan adayı olarak gösterilen kadınlar da, meclis üyeliği listesine yazılan kadınlarda ‘birilerinin sayesinde listeye yazılıp aday yapılan’ isimler…
Ateşe yakın olanlar ısınıyor.
Partilerdeki kadınlarımız da hizmet vermeye, kendilerinden siyasi anlamda yararlanmak isteyenlere sessiz kalıp, tepki göstermemekle bence yanlış yapıyorlar.
Siyasetin güvensizliğine kadınlarımız biraz tepki göstermeleri gerekiyor.
Bunu yapmadıkları sürece kendileri siyaseten kullandırmış olurlar.