Türkiye’de yaşayan insanlara bir bakanımız ‘Dolarla mı maaş alıyorsunuz?’ yaklaşımında bulunup böyle hitap etmişti. Yani “Siz TL ile maaş alıyorsunuz, doların yükselişi sizi ilgilendirmez” demişti.
Evet, dolarla maaş almıyorum ama aldığım maaş da bana yetmiyor Sayın Bakanım! Geçen yıl aldığım bir ürün bu yıl yüzde 80 zamlandı. Fiyat artışını etiket değiştirip satıcılar halka reva görüyor. Siz bakanlık yetkilileri de oturup seyrediyorsunuz. Sonra bizim aldığımız maaşlar pul oluyor. Ve biz sefalet içindeyiz!
Dolarla maaş almıyoruz ama Sayın Bakanım. Bütün aldığımız ürünlere dolara zam gelince onlara da zam geliyor.
Veya bahane ederek zamlandırıyorlar. Buna ne diyeceksiniz?
Yakın tarihte Merkez Bankası’nın Başkanı değiştirildi. Zorunlu olarak bir değişim gerçekleşti bu olayda. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar çok Merkez Bankası Başkanı değişikliğine gidilmedi. Akşam yatıyoruz, sabah kalkıyoruz ve her yerde değişikliklerle karşılaşıyoruz.
Önceki gün maaş alınca taksitlerimi ödemek için çarşıya çıktım. Markete uğrayıp bir parça eksikliklerimi gidermek istedim
Etiket fiyatlarını küsuratlı olarak yazmayı huy edinip tüketiciyi aldatan satıcıların etiketleri değiştirmek için yarış içinde olduklarını bir kez daha görerek üzüldüm! Etiket değişikliğinin nedenini sorduğunuzda “Kampanyadaki üründü. Kampanya süresi doldu. Etiketi değiştiriyoruz” diyerek bir de yalanlarına kılıf bulmuşlar!
Siz değiştirin, biz dolar üzerinden maaş almayalım ve bütün bu olumsuzlukların altından kalkalım kalkabilir isek.
Dolar 10 lira olsa, 10 liranın üzerinde olsa bize ne! Değil mi?
Türk Lirası ile maaş alıyoruz ya…
Çarşıdan pazardan bize ne! Marketteki etiketten bize ne! Tuzumuz kuru değil maalesef…
Sırça köşkte oturan bizim halimizden anlamaz…
Netice itibariyle vatandaşın derdi Merkez Bankası’nın başkanının kim olduğunda değil. Yurttaşın derdi doların, euronun kaç lira olduğunda. Türk Lirasının ne kadar değer kaybettiğinde, enflasyonda.
Adana’yı geziyorsunuz insanlar çok kötü pozisyonda, esnaf kan ağlıyor. Vatandaş, 'bize imkân sağlayın, para verin' diyor.
Şimdi bir vatandaş olarak soruyorum; bizim kendi elimizle seçtiğimiz iktidarın ne yapması lazım? Bizim taleplerimizi yerine getirmesi lazım.
Peki, bugün ne oluyor?
Sanki böyle talepler hiç olmamış gibi kendi dünyalarında, kendi siyasetlerini yapıyorlar. Bizim derdimiz daha mutlu ve huzurlu bir ülkede ekonomik sıkıntı çekmeden yaşamaktır.
İnşallah düzlüğe çıkacağız ve ekonomik sıkıntıları da atlatacağız. Ha gayret…