Son 10 gündür tüm CHP’li belediyeler asgari ücret miktarının kendi belediyelerinde ne olacağına dair açıklama yapmaya başladılar.
Borsa gibi yükseltenler oldu. Bir başkanın verdiği maaştan daha fazlasını veren de oldu.
Örneğin Adana Büyükşehir Belediye Başkanı “asgari ücret 3 bin 100 liradır” açıklamasını yaptı. İlçe belediyesi olan Çukurova Belediyesi ise 3 bin 190 lira diyerek Karalar’ın verdiği rakamın üzerine çıktı.
Seyhan Belediyesi ise kaç lira vereceğini dahi açıklamadı!
O da CHP’li belediye…
Yani borsa gibi oldu bu iş. CHP’li Ankara, Aydın ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri de ayrı telden çalarak asgari ücret rakamlarını verdiler.
Bu arada bazı CHP’li belediyelerin bünyesinde çalışan işçilere verecekleri toplu sözleşme artışları konusunda ayak sürüdüklerini ve sözleşmeyi 5 aydır uzattıkça uzattıklarını görüyoruz. Bunun da doğru bir yöntem olmadığını belirtelim. Vermek istenilen zam oranı da yüzde 8 oranında. İki kere düşünmeleri lazım bu “Sosyal Demokrat Belediyelerin”. Asgari ücret konusundaki tepkileri ile sözleşmelerdeki davranışları hiç ama hiç birbirlerini tutmuyor.
İşçinin alın teri kurumadan maaşlarını ödemeyi ‘emek en yüce değerdir’ diyerek düşünüp veren CHP’li belediyelerin toplu sözleşmeler konusundaki cimriliğini de anlamış değilim. Belediyede çalışan bazı arkadaşlar bana kadar ulaşıp konuyu dile getirmemi istediler.” Acilen şu toplu sözleşmeleri imzalayın ve işçilerin haklarını da geciktirmeden verin diyorum.“
İşçi maaşını günü gününe alır, haklarını eksiksiz olarak aldığını görür ise o işe dört elle sarılır. Başarılı olmak adına daha fazla mesai harcar, güç ve kuvvet verir. Sendikanın yöneticilerini de bu anlamda gayretsiz görüyorum. Bu kadar zamanda aynı düşünceye sahip belediye ile sendikanın uzlaşamaması çok doğru gibi gelmiyor bana.
Yeni yılda yeni umutlar ile yola çıkan işçi kardeşlerimizin her şey gönüllerine göre olsun diyelim ve bize kadar gelen eleştirilere de böylelikle yer vermiş olalım.
X
BÖYLE BİR YIL GÖRMEDİK
2020 yılını geride bırakıyoruz. İyisi ile kötüsü ile bir yıl daha geride kaldı. 2021 yılına merhaba demeye hazırız.
2020 yılı tüm insanların kafasında travma yılı olarak yer aldı. Türkiye, 2020 yılını hiç ama hiç iyi atlatmadı. Çok kötü olaylar ile karşılaştık.
Çağın hastalığı olan korona ile bu yılda tanıştık. Virüs belasından kurtulmak için ekonomimiz felç oldu. İş yerleri kapandı. İnsanlar işsiz kaldı. İnsanlar evlerine kapandı. Sinir, stres derken kötü günleri aile olarak yaşadı Türk toplumu.
Maskeli yaşama alıştık. Mesafe dedik, hijyen ile daha çok tanışmış olduk!
İzmir ve Elazığ Depremlerini yaşadık yine bu yılda. Van’da çığ felaketi ile sarsıldık, acılarımızı kalbimize gömdük.
Sağlık çalışanları için kötü bir yıl oldu 2020. Sağlıkçılar çocuklarından uzak, ailelerinden uzak hastanede ağır çalışma koşulları ile ölümle karşı karşıya kalarak çalışmayı sürdürdüler. Görev şehitleri de verdiler bu arada. Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Geride bıraktık onca acıyı ve kederi. Yeni yıl yeni umut demektir. İnşallah pandemiden dolayı yaşadığımız olumsuzlukları bir kez daha yaşamayız. Allah bizi bu illetten kurtarır.
2021 yılının yeni umutlar, güzellikler, huzur, mutluluk, sağlık, ekonomik kazanç getirmesini diliyoruz. Barış dolu bir yıl olsun tüm Dünya için…