Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, kentin Türkiye’nin sanayide üçüncü veya dördüncü kenti olmayı hak ettiğini ve bu günleri de göreceklerini ifade eden açıklamalarda bulundu.
Ben de ‘zor biraz başkanım!’ diyerek bu temennisine maalesef katılamadığını belirtmek istedim.
Karalar, Adana’nın sanayide birikimi olan bir kent olduğunu, deneyimi ve sanayi kültürü ile bunu başarabileceğini ifade ediyor. İyi, güzel anladık ama merkezi yönetimin Adana’ya bu bakış açısı ile, bu yerel yöneticiler ile, bu oda başkanları ile, bu STK’lar ile bunu başarmak mümkün mü?
Sayın Karalar’a göre mümkün ama bana göre mümkün değil!
Keşke olsa. Canı gönülden isterim. Lakin biraz ütopya gibi görüyorum bu olayı.
Adana’nın vitese takıp hız artırdığını söylemiş Sayın Karalar. Kaçıncı vitesten kaçıncı vitese geçmişiz? Ortada viset büyütme gibi bir durum gözükmüyor maalesef.
İhracatta, istihdamda, yatırımda ve gelirde ülkenin dördüncü büyük kenti olacağız…
İnşallah başkanım, inşallah.
10 gün önce basın toplantısı yaparak Adana’nın Devletten aldığı yardımların yetersiz olduğunu, yanı başımızdaki Hatay ve Mersin’in bizden çok pay aldığını ve bu adaletsizliğin giderilmesini istediniz. Orada size soruldu. Neden az pay alıyoruz? Diye…
Siz yanıt verdiniz. Adana’daki şirketlerin ana merkezlerinin İstanbul olduğunu ve Adana’da vergi pay oranının düştüğünü söylediniz. Böyle bir Adana’da belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Ve Adana bu özelliğinden kurtulup dördüncü kent olacak!
İnşallah Sayın Karalar.
Büyükşehir Belediyesi olarak herkesin yanında yer almayı kendinize ilke edindiniz. Yardım ediyorsunuz yatırımcıya. Tamam, bunda bir sıkıntı yok. Lakin sizin gayretiniz bu söylediklerini gerçekleştirmeye yeterli mi?
Dışarıdan gelen yatırımcıya da ‘buyurun kentimize gelin, tüm kolaylığı sağlıyoruz’ diyorsunuz. Bakalım bu konuda ne kadar sesinizi duyacaklar ve Adana’ya gelecekler? Bekleyip görelim.
Keşke sizin kadar Adana’nın Milletvekilleri, sanayi ve ticaret odaları ile diğer meslek odaları, STK’lar, siyasi parti yöneticileri de duyarlı olsa. Birlik olabilseniz. Gönül bunu ister.
Temenninize katılmakla birlikte zor olduğunu da belirtmek istedim. Zoru başarmak da Adanalının işi olsa gerekir. Adana’nın geri kalmasının sebeplerini izah ederken aslında bizim ne düşündüğümüzü de ortaya siz açıklamanızla izah ederek koymuşsunuz.
“Çok sayıda yatırım durdu, başka yerlerde başlaması içi yeniden para harcandı. Adana'da sermaye birikimi olduğu doğru ama bu az sayda insana yaradı. Adana'ya, Adanalıya pek yararı olmadı. Adana'da yatırım durunca ülkeye de istenilen oranda katkı sağlanamadı. Şimdi bunun değiştiğini görmek beni mutlu ediyor. Ayrıca ilçelere teşvikin tatmin edici olması gerekir. Köyden kente göç eden her insan için para harcamak zorundasınız. Göçle birlikte altyapı ve üstyapı hizmetini artırmak zorunda kalıyorsunuz. Gecekondu yapıldığında da yerine yeni yatırımlar yapılması gereği ortayı çıkıyor. Üstelik doğup büyüdüğü yerlerden kente gelen insanların çoğu mutlu da olmuyor. Doğru teşvik politikalarıyla ülkemizin kaynaklarının gereksiz harcanmaması sağlanmış olacaktır.” Demişsiniz.
İşte özetlemişsiniz bütün her şeyi…
Hakkımızda hayırlısı olsun. İnşallah sizin temennileriniz gerçekleşir…