Maldivler denince akla turkuaz renkli sular, deniz, kum, güneş gelir. Ancak haliyle yerel halkın yaşadığı bir hayat da var, pek kimselerin dikkat etmediği hayat. Çünkü Maldivlerde madalyonun bir de görünmeyen öbür yüzü var, haydi Madalyonun öbür yüzüne bakalım.
Bu yazımızda da,sizlere Maldivlerin öteki yüzünü göstermek istedim. Maldivler'e gidenlerin birçoğu turisttir; uçaktan iner, havaalanın hemen yanında bulunan tekneye biner ve dünyadan izole bir cennet parçası olan bir adada vaktini geçirir, tatili bitince de tekneye biner, havaalanına gelir ve uçağa binip geri döner,yani Maldivleri, kendisine sunulan dünyadan ibaret sanır, oysa ki maldivlerde bir de gerçek hayat vardır yaşanan. Onu görebilmek için ise turist değil, Seyyah olmak lazım. Turistik adaların ötesinde, üzerinde yerleşim olan adalar,köyleri,şehirleri ve maldivler'in başkenti male'yi gezmek lazım. asıl o zaman maldivler'deki hayat ve insanlar üzerine biraz fikir sahibi olunabilir, yani anı yaşamak lazım, atmosferi solumak lazım, halk arasına karışıp,ilk karşılaştığın kişiye selam vermek lazım, onlar gibi yemek lazım,onlar gibi bakmak lazım,Asıl o zaman renkli dünyanın renkli gözlüklerini çıkarıp, gerçek gözlerle, gerçek hayata bakmış olursunuz, ee doğal olarak biz de bunu yaptık ve sizler için halkın arasına karıştık.
Maldivler halkı, araplarla karışmış bir hint ırkı. dinleri islam. dinin etkilerini hayatın her alanında görebilmek mümkün, dini adete özlerinde hissediyorlar, ancak herhangi bir kuralcılık ve zorlamaya gitmiyorlar, hayatı akışına ve insanların isteğine bırakmışlar. Kadınların çoğu kapalı ama çok aşırıya da kaçmadan. Ancak isteyen başı açık'da gezebilir, ya da sizlere başka örnek verim mesela,kapalı kadınların male şehrinin plajında denize girip keyif yapmaları garip karşılanmıyor desem şaşırır mısın?. Hemde hiç kimse karışmadan,kimse yargılamadan, aksine diğer insanlar da kıyıda oturup onları seyrediyor. Maldivlerde halk yaşam alanlarına özen gösteriyorlar. sadelik ön planda ve yaşadıkları coğrafya'ya da çok saygılılar, yaşadıkları coğrafyanın güzelliklerini yaşadıkları yerlere de yansıtmaya çalışıyorlar. Şehirde gezerken kendinizi dünya turuna çıkmış gibi hissedersiniz, çünkü evlerine dünyanın değişik şehirlerinin isimlerini veriyorlar, evlerin girişinde üzerinde new york, paris, london yazan tabelalar görebilşrsiniz.
Maldiv halkının sakin ve basit bir hayatları var, kendileriyle barışıklar. Mutlululuğu insanların yüzünde, en çok da çocukların yüzlerine yansımış.
Şimdi sizleri ülkenin başkentine götürelim. Maldivler'in başkenti male aslında 5 kilometrekarelik küçücük bir ada. ancak şehir yüz ölçümüne oranla çok daha kalabalık, bu yüzden de bu nufus yoğunluğu beraberinde sorunlar getiriyor. Şehrin en büyük problemlerden biri, bu kadar çok insanın ürettiği çöplerin ne yapılacağı. çünkü ne gömülecek yer var, ne atılacak bir deniz, deniz var tabi ki ama dedikya halk çevreye duyarlı, doğaya saygılı, çöpleri denize atmak yerine çöp toplanıp yakılarak yok edilmeye çalışılıyor. Yada male adasının en büyük çöp tesisinde çöp yoketme fabrikasında yok ediliyor.:
Maldiv halkı hint kökenli,müslüman arap karışımı bir halk, birçok kültürü de hint kültürüyle örtüşüyor. Yemekleri hint ve arap mutfağından etkilenmiş baharatlı ve yağlı, Maldiv ve mali'de hayat, sahilde başka, iç taraflarda bambaşka, siyahla beyaz gibi,bir birine çok zıt. Sahilde renkli hayat, içerilerde ise gerçek hayat var.
Peki bir gezgin olarak bana sorarsanız, bir yer hakkında fikir sahibi olabilmek için okumak mı, gezmek mi lazım diye, ben sizler tabi ki gezmek derim