Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin makam odasında cemiyet divanında yer alan başkan yardımcısı, genel sekreter ve yönetim kurulu üyesi ile cemiyet üyelerinin de yer aldığı ‘Ömer Üney’in yaş gününü kutlama’ eğlencelerini eleştirip bunu da kendi köşemde dile getirmemden dolayı Cemiyet 2.Başkanı Sait Güleç çok rahatsız olmuş. (O benim ismimi zikretmeden bana yönelik cümleler kullanmış ama ben kendisinin ismini vererek açık ve net cümleler kullanacağım)
Rahatsızlığını da özür dilediği bir açıklaması ile tüm cemiyet üyelerinin mailine bildirip hızını alamayarak benim de fotoğraf karesinde yer aldığım yaklaşık 13 yıl önce çekilen bir fotoğrafı da bu maili ile birlikte göndermiş!
Sosyal medyada o eğlenceye katılanların kendilerinin görüntülerini yükleyerek herkesin görmesini isteyenlerin ‘özel yaşamlarına müdahalede bulunulmuş gibi’ göstermelerini de anlamış değilim. Eğer ortada bir özel yaşama müdahale var ise, kendisine bir başkasının verdiği 13 yıl önceki fotoğrafları mail olarak tüm cemiyet üyelerine göndermesi ve bunu da yapar iken cemiyetin kurumsal mail adresinden göndermesi asıl müdahaledir.
Ekşi yemediğim için midem ağrımıyor Sait Güleç…
Çok zor durumda kalmandan ve yaptığının yanlışlığını anlamandan dolayı işi kurtarmak adına gönderdiğin açıklamanda direk beni hedef almışsın. Bende sana ve seni kullananlara buradan yanıtını aynen vereceğim.
Mesleğin yığınla sorunu olduğuna dem vurmuşsun. Çok haklısın. Mesleğin onlarca sorunu var iken sizlerin cemiyet yönetimi olarak başka işlerle uğraşması hiç doğru değil! Hele hele doğum günlerini başkanın makam odasında kutlamak hiç doğru değil.
Konuyu gazetede yazmadan ‘birbirimize bir telefon kadar yakın iken’ neden birbirimizi aramıyoruz? Sorusunu yöneltmişsin. O hakkı sen ve senin gibi bazı yöneticiler kaybetti be Sait Güleç. Daha önce birçok konuda o hakkımızı kullandığımızda aldığımız yanıt ve yaklaşım, bugün o hakkı kullanmama beni zorladı.
Basın meslek ahlakını bana öğretecek en son kişi sensin Sait Güleç. Kullandığın ifadeler senin ne kadar basın meslek ifadelerine sadık kaldığını gösteriyor aslında.
Gelelim, mal bulmuş mağribi gibi atladığın 13 yıl önceki çekilen fotoğrafa ve buradan varmaya çalıştığın olaya… Çok küçülmüşsün bu fotoğrafın arkasına sığınmakla aslında.
O fotoğrafın sende yer alması mümkün değil öncelikle bunu belirteyim. İçerisinde benim de yer aldığım fotoğrafı çeken kişi İsmail Başkan’dır. Yönetim kurulu kararını karar defterine yazdığım fotoğrafı İsmail Başkan çekmiştir. Yönetim kurulu toplantımız sonrasında senin içinde bulunduğun âlemi yaptığınız başkanın makam odasında değil, bugün dahi cemiyet korosunun verdikleri yemeklerde kullandığı idari binada Cemiyet Başkanı Cafer Esendemir’in de bizzat katıldığı sadece cemiyet yönetim kurulu üyelerinin katıldığı bir yemekli toplantıdır. Sevgili İsmail Başkan o fotoğrafları çekmiş ve yönetimde arkadaşlara teslim etmiştir. Sana fotoğrafı veren halen başkanın olan Cafer Esendemir ve o tarihteki yönetim kurulu üyelerinden birisi ise eğer, fotoğrafın diğer karelerini yayınlamış olsaydınız bu kadar küçülmezdiniz! Keşke o fotoğrafı veren kişi kendisinin de içinde yer alan kareleri sana vermiş olsaydı. Sen o fotoğrafların çekildiği dönemde Çukobirlik’teydin ve cemiyetle bağın gelip gazete okuyarak çay içmekten ibaretti.
Ben hayatım boyunca alkol almadım Sait Güleç. Bunu, senin başkanın Cafer Esendemir ile o tarihte yönetim kurulu üyesi olan herkes bilir. Sende bilirsin aslında.
Yayınladığın fotoğrafı İsmail Başkan espri olsun diyerek çekmiştir ve yönetim kurulunu toplantısının yapıldığı günün ertesi günü acilen teslim edilecek olan bir belgeye ek olarak verilecek yönetim kurulu kararını karar defterine yazma görevini de böylelikle yerine getirmişimdir. Dikkatle bakacak olur isen o fotoğrafta karar defterini yazan ve önünde defter, elinde kalem olan görüntülerimle senin saz tutan elinden tamamen uzak. Benim elim kalem tutmaktadır.
Cemiyetin idari binasında yönetim kurulu üyelerinin eşleri ile birlikte yemekli toplantılar yapmaları, korodaki bireylerin aynı amaçla kullanmalarına bizden önceki yönetim kurulu üyeleri ile bizden sonraki yönetim kurulu üyeleri de tanıklık etmiştir. Keşke başkanın makam odasında o eğlenceyi yapmamış olsaydınız da, idari binada yapsaydınız! O, bugün sana fotoğrafı veren ve o yemeğin yapılmasına izin veren, yemeğe bizzat katılan başkanına veya diğer yönetim kurulu üyelerine ayrıntıları sormuş olsaydın böyle küçülmezdin! Hatta cemiyet personelleri olan Nail, Yusuf, Asiye, Selami, Coşkun’a sormuş olsaydın, sana fotoğrafı verenlerin sakladığı gerçeği anlatarak basitleşmeni bir şekilde önlemiş olurlardı!
Cesaretinizi toplayarak bizim yönetim döneminde çekilen o fotoğrafları mailden herkese gönderir iken Cafer Esendemir, Rahmetli Mustafa Gümüşdamla, Salim Büyükkaya ve diğer arkadaşların da karelerini yayınlamış olsaydınız! İşte bunu yapmış olsaydınız o toplantının bir yönetim kurulunun kendi imkânlarıyla kendilerine, ailelerine verdikleri bir kaynaşma yemeği olduğunu, masanın en başında da Cafer Esendemir’in yer aldığını herkese göstermiş olurdunuz.
Bu kadar ayrıntı yeter sana Sait Güleç…
Aslında bu ayrıntıyı sana değil, fotoğraf hakkında bilgi sahibi olmayan arkadaşlarımıza yaptım.
Gazeteciler Cemiyeti’ni CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’in meclisteki danışmanı olan Ömer Üney’in ‘CHP’ye, meslek odalarına, CHP’ye yakın kişi ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti verilen yer haline getirdiğinizi’ çok iyi bilen ve bunu da yorumlarında artık alenen söyleyen o cemiyetin üyeleri şunu iyi bilmelidirler ki, ‘Özür dileyecek duruma gelen sizlerle koltuk kavgası, siyasi ikbal, cemiyet yöneticiliği konusundaki karşı karşıya gelmemiz’ kongre salonunda seçim sonuçlarının açıklanması ile orada kalmıştır. Şunu da iyi biliyorum ki, sizin danışmanlık sayısını artırma, cemiyeti kullanma hevesiniz, bir yerlere danışman olmak için cemiyeti kullanma hevesiniz, yönetim kurulunuzda alışkanlık yaptı!
Sanırım sizin hala korkularınız var ki, konuyu bu boyuta çekme ihtiyacı duyuyorsunuz. Başkanın makam odasındaki bu âleminizden sonra bireysel olarak Sait Güleç olarak sen ve diğer bazı isimler, koltuklarının bugün yüzlerine gülen kişiler tarafından nasıl altından çekildiklerini yaşar iseler de bunu sürpriz olarak görmeyin!
Sana tavsiyem, dostunda düşmanın da mert olsun.
Şunu da hatırlatayım. Biz yönetim kurulu toplantılarını 15 günde bir düzenli olarak Çarşamba günleri gerçekleştirir ve o deftere yazdığım kararlardan sayfalarca alırdık. Senin başkanın da iyi bilir. Başkan toplantılara katılmaz ise dahi genel sekreter ile biz toplantımızı gerçekleştirdik.
Özür dileyecek hiçbir davranış içinde olmadım. Olur, isem de özür dilemesini bilirim Sait Güleç. O mal bulmuş mağribi gibi atladığın fotoğraf karesinden özür dilememi gerektiren bir konu olur ise o yönetim kurulu üyeleri arasında alkol almayan 3 kişiden birisi olarak hisseme düşen kısmı da yiğitçe gerçekleştirip özür dilerim.