30 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde partinin her kademesinde görev alarak yıllarını CHP’ye veren ve benim de çok yakından tanıdığım dostlarımın Başkan Zeydan Karalar adına nasıl çalıştıklarını daha dün gibi hatırlıyorum.
Hararetli sohbetleriyle kahvehanesinde oluşturduğu kamuoyunun etkilerini o tarihte görerek yaşayan bir kişi olarak bu dostuma ‘Bak bu kadar çok çalışıyorsun. Yarın yarı yolda kalırsan söyleyecek lafın kalmaz’ diye uyarıyordum.
Her defasında ‘Ben partiliyim. Çalışmak benim görevim’ diyerek bana yanıt veriyordu.
Günler birbirini kovalayarak yerel seçimlerin üzerinden 6 ay geçtiğinde ‘Tamam belediye şimdi düzlüğe çıkıyor’ diye Zeydan Karalar’a obsiyon tanımıştı bu CHP’li dostlarım. 30 Mart 2020 tarihine gelinip seçimlerin üzerinden 1 yıl geçtiğinde ‘Bak şimdi obsiyon tamamen doldu’ yorumunu aldım bu dostlarımdan.
Önceki gün yine sohbet Büyükşehir Belediyesi ve Zeydan Karalar Beyden açıldı. Konu ‘Ne olacak bizim gibi CHP’liler hali?’ eksenine gelip dayandı bu CHP’li dostlarımın serzenişleri…
Elimden gelen bir şey yok elbette sadece konuşmalarına ve sorularına yanıt vermekten başka. Hepsi beklenti içine girmişler. Aş, iş peşindeler…
Hüseyin Sözlü döneminde MHP’lilerin nasıl rahat ettiklerini etraflarında gördükleri MHP’li isimler üzerinden örneklendirerek onların nasıl iş sahibi olduklarını anlatırken dahi sinirlendiklerini görüyordum gözlerinde, yüzlerinde…
Bir belediyenin içler acısı durumunu anlayabildiklerini ancak kendilerinin de beklentilerinin acilen giderilmesi gerektiğini söylüyordu bu CHP’liler. Zeydan Karalar’ın da kendilerini çok önemsemediğini, seçim öncesinde CHP’den belediye meclis üyesi olup kendileriyle birlikte çalışanların dahi bugün ellerinin kollarının bağlı bir vaziyette ‘iş konusu’ gündeme gelince suskun kalmalarını bir türlü hazmedemediklerini söyleyerek sinirden seslerini yükseltiyorlardı.
Sohbet elbette koyulaşınca örneklendirmeler, yapılan yanlışlıklar masaya yatırılıyordu. AK Partili Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir’in kendi belediyesinde neler yapabildiğini de gözlerinin önünde gelişen hadiselerden ötürü görüyorlar, Kocaispir için de ‘helal olsun’ diyerek hakkını teslim ediyorlardı.
Zeydan Karalar’ı Yüreğir’deki CHP’li partilileri ‘Kadrosunu kuradamı. Bu kadar zor mu?’ diyerek eleştiriyorlardı. Belediyeden iş alanların isimleri üzerinden hareket ederek Zeydan Karalar’a da sitemlerini iletiyorlardı.
Sizin anlayacağınız isyan noktasına gelmişlerdi. CHP’liler beklentilerinde sabır noktasını çoktan aşmışlardı.
Bir tek soru sordum bu Yüreğir’deki CHP’lilere. ‘Bu düşünceye sahip birer partili olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ dedim.
Aldığım yanıt aynen şöyle oldu. “Bir daha Zeydan Karalar Bey için canla başla çalışmayız. Biz de gider bir partili gibi partimize oyu verip çekilir bir köşeye otururuz”
Yani ‘küstünüz mü?’ dedim.
“Hayır, biz asla partimize küsmeyiz. Kişiye darılırız. Bütün gücümüzü değil, sadece oyumuzu veririz” diyerek de nezaketli davrandılar.
Bütün bunları niçin anlatıyorum onu izah edeyim isterseniz. Mahallede, sokakta, kahvehanede, insanlar artık bunları konuşmaya başlamışlar. Tepkilerini ciddi anlamda yüksek ses tonuyla dile getirmeye başlamışlar.
Herkesin kendine göre bir sebebi var.
Bu anlamda ortada duran gerçeği de ilgilisine, yetkilisine belki ulaştırabiliriz diyerek kaleme alma ihtiyacı duydum. Onca emeklerin araya gitmemesi adına ‘AMAN DİKKAT’ uyarısını yapmış olalım.
CHP’lilerin canı sıkılmaya başlamış!
Benden uyarması…