Mahalle bakkalları o mahallenin, sokağın en yakın sığındığı ve alış verişini yaparak ilişkilerini en üst düzeye taşıdığı kişilerdir.
Büyük AVM’lerin ihdas edilmesinden sonra bakkalları ikinci plana atan vahşi kapitalizm bakkalları çok mağdur etti. Bugün gelinen noktada marketlerin halkı düşünmeyen, teleklerindeki ürünlere anlık fiyat farkı uygulayarak denetimi de yapılmaması nedeniyle tabiri caizse ‘at oynatan’ marketlerden insanlar yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı.
Korona virüsü nedeniyle de bakkalların değeri bir kez daha anlaşıldı. Veresiye defteri benim çocukluğumda daha çok rağbet gören defterdi. Hatta yeri gelir annemizde para olmayınca annemiz bizi bakkala gönderip akşam babamız geldiğinde verilmek şartı ile küçük miktarlarda borca para dahi aldığımız olurdu.
Bizler böyle büyüdük.
Ekmek alacak parası olmayan mahallenin halkının can dostuydu mahalle bakkalları.
Onların tuttuğu bu alacak defteri veya veresiye defteri olarak bilinen defterlere bugünlerde birileri musallat oldular.
Hayırseverler…
Allah onlardan razı olsun. Mahalle bakkalına gelip veresiye defterini isteyerek borcu olan yurttaşın borcunu ödeyerek defteri de yanına alıp sonrasında oracıkta yakarak imha eden bu hayırseverlerin sayısının artması da insanları mutlu ediyor.
Elbette bu bir süreç. Aslında hayırseverlerin bu davranışı sorunu ortadan kaldırmıyor. Kartellerin marketler yöntemi ile sömürdüğü halkın şu AVM’lerden ve büyük marketlerden kurtulması gerekiyor. Devletin de bu konuda artık yeter denilecek bir duruş ile bakkalları ayağa kaldırma adına gereğini yapma zamanı bana göre geldi ve geçti bile!
Mahallemizdeki bakkala sahip çıkmak zorundayız. Çünkü o bakkalı işleten kişi ile iyi günümüzü, kötü günümüzü birlikte geçiriyoruz. Aile gibiyiz.
Marketler tüketiciyi sömürüyor. İliklerini kurutuyor. Bir veya iki kalemde indirim yaptıklarının üzerinden reklam yaparak tüketiciyi önce bir cezbediyorlar. Arkasından sadece kuruşlar üzerinden ilerleyerek para kazanıp servetlerini katlıyorlar.
Sağlık açısından da denetimi yapılmayan ürünleri satıyorlar çoğu kez…
Reyonlarına bakacak olursanız buna şahit olursunuz. Ben çoğu kez bunu gördüm ve yaşadım. Hatta şikayetlerde dahi bulundum.
Bakkal amcayı yaşatmak lazım.
Defterlerdeki borcu ödeyerek veresiye defterini yaktıran hayırseverlerin bu ulvi davranışı aslında bizim aklımızı başımıza toplamamız adına bir işaret fişeği konumunda.
Ben olayı böyle görüyorum, böyle değerlendiriyorum.
Son sözüm, ‘Mahalle bakkalına sahip çık’ olsun…